Tiroid Hastalıkları Nelerdir, Neden Olur? Belirtileri ve Bitkisel Tedavisi

Tiroid, boğazda, adem elmasının hemen arkasında bulunan küçük, kelebek şeklinde bir bezdir. Vücudun termostatı olarak görev yapar.

Sıcaklık, açlık seviyeleri ve enerji harcamaları gibi şeyleri sürekli olarak düzenleyen, tiroid bezinin sorunları yaygın olarak görülmektedir.

Ulusal Kadın Sağlığı Bilgi Merkezi’ne göre, bazı tip tiroid hastalığından şikayetçi olan çok sayıda insan var. Tiroid sorunlarından muzdarip olanların % 60’ından fazlası, kilo alımı veya yorgunluk gibi sorunlarının temelinin tiroid olduğunun farkında değil.

Dünyadaki sekiz kadından birinin, hayatının bir döneminde bir tiroid rahatsızlığının etkisi altında kaldığı düşünülüyor. Belki siz de onlardan birisiniz.

Yazıda “tiroid nedir”, “tiroid bezi hastalıkları nelerdir”, “tiroid belirtileri nelerdir”, “tiroid bezi hastalıkları doğal yollarla nasıl tedavi edilir” soruları cevaplanacaktır.

En Sık görülen Tiroid Hastalıkları Nelerdir?

Tiroid bozuklukları ve tiroid hastalığı, hayatımızın hemen hemen her alanına olumsuz etki edebilecek bir durumdur.

Kilo problemlerinden depresyona ve kaygıya kadar, tiroid bezi fiziksel, zihinsel ve duygusal hayatımızı dengede tutmak için hayati öneme sahiptir.

İki tip tiroid problemi vardır: hipotiroidi (az aktif bir tiroid) ve hipertiroidi (aşırı aktif tiroid).

Diğer başka tiroid sorunları olsa da, vakaların çoğu bu iki kategoriden birine girmektedir. Hipotiroidizm, tiroid probleminin en yaygın türüdür. Hipotiroidizmi olan insanların çoğu, özellikle üreme çağında veya orta yaşlarda olan kadınlardır.

Bu sorunların nasıl geliştiğini anlamak için, tiroid bezinin nasıl çalıştığını bilmek gerekir.

Tiroid bezi, metabolizmanın birçok yönünü kontrol eder; örneğin çeşitli hormonların vücutta sindirim ve üreme gibi yaşamsal işlevleri yerine getirmesini sağlayan düzenlemeler yapar.

Bazen tiroid bezi belirli hormonların aşırı ya da az şekilde pompalanmasına neden olur. Her iki durumda da hormonal dengesizliğin neden olduğu belirtiler insanları farklı şekilde etkiler.

Tiroid bezinin ürettiği en önemli iki hormon T3 (triiodotironin) ve T4 (tiroksin). Tiroid bezinden salınan bu iki hormon, oksijen ve kaloriyi enerjiye dönüştürerek kan dolaşımı yoluyla vücuda gitmesini sağlar.

Bu enerji, bilişsel işlevler, ruh durumu düzenlenmesi, sindirim süreçleri ve çok daha fazlası için çok önemlidir.

İyot ve selenyum gibi birçok besleyici madde, tiroidin düzgün şekilde çalışmasıyla ilgili olarak önemli fakat çoğu zaman göz ardı edilen bir rol oynamaktadır.

İyot ve amino asitler (proteinlerin yapı taşları) tiroid tarafından T3 ve T4 hormonlarına dönüştürülür.

Araştırmalar, çok fazla veya çok az iyotun bu önemli süreci etkileyebileceğini ve tiroid işlev bozukluğuna katkıda bulunduğunu gösteriyor.

Tiroid Hastalığının Belirtileri ve Nedenleri

tiroid bozukluğu tedavisi

Hipertiroidi

Hipertiroidizm, tiroid bezinin aşırı aktif olmasıdır. Hipertiroidi, kadınların yaklaşık yüzde 1’ini etkiler. Erkeklerde daha az yaygındır.

Graves hastalığı, aşırı aktif tiroidi olan kişilerin yaklaşık yüzde 70’ini etkileyen hipertiroidizmin en yaygın nedenidir. Tiroid üzerindeki nodüller – toksik nodüler guatr veya multinodüler guatr olarak adlandırılan bir durumdur – bezin hormonları aşırı üretmesine neden olabilir.

Aşırı tiroid hormonu üretimi, aşağıdaki gibi semptomlara yol açar:

– Huzursuzluk

– Sinirlilik

– Kalp atışı

– Artan terleme

– Kaygı

– Uyku problemleri

– Derinin incelmesi

– Kırılgan saç ve tırnaklar

– Kas güçsüzlüğü

– Kilo kaybı

– Şişkin gözler (Graves hastalığında)

Kan testi ile, kandaki tiroid hormonu (tiroksin veya T4 ) ve tiroid uyarıcı hormon (TSH) seviyeleri ölçülür. Yüksek tiroksin ve düşük TSH seviyeleri, tiroid bezinin aşırı aktif olduğunu gösterir.

Hipotiroidi

Hipotiroidizm, hipertiroidizmin tam tersidir. Tiroid bezi yetersiz çalışır ve hormonları yeterince üretemez.

Hipotiroidizme genellikle Hashimoto hastalığı, tiroid bezini çıkarma ameliyatı veya radyasyon tedavisinden kaynaklanan hasar neden olur.

Çok az tiroid hormonu üretimi aşağıdaki gibi semptomlara yol açar:

– Yorgunluk

– Cilt kuruluğu

– Soğuğa karşı artan hassasiyet

– Hafıza problemleri

– Kabızlık

– Depresyon

– Kilo almak

– Zayıflık

– Yavaş kalp atış hızı

– Koma

Doktor, TSH ve tiroid hormon seviyesini ölçmek için kan testleri yapar. Yüksek TSH seviyesi ve düşük tiroksin seviyesi, tiroidin yetersiz çalıştığı anlamına gelebilir. 

Hipotiroidizmin ana tedavisi tiroid hormon hapları almaktır. Dozu doğru almak önemlidir çünkü çok fazla tiroid hormonu almak hipertiroidizm semptomlarına neden olabilir.

tiroid hastalıkları belirtileri

Hashimoto hastalığı

Hashimoto hastalığı, kronik lenfositik tiroidit olarak da bilinir. Her yaşta ortaya çıkabilir ancak en çok orta yaştaki kadınlarda görülür.

Hastalık, vücudun bağışıklık sistemi yanlışlıkla saldırdığında ve tiroid bezini ve hormon üretme yeteneğini yavaş yavaş yok ettiğinde ortaya çıkar.

Hafif Hashimoto hastalığı olan bazı kişilerin belirgin semptomları olmayabilir. Hastalık yıllarca stabil kalabilir ve semptomlar genellikle belirsizdir.

Ayrıca spesifik değillerdir, bu da diğer birçok durumun semptomlarını taklit ettikleri anlamına gelir. Belirtiler şunlardır:

– Yorgunluk

– Depresyon

– Kabızlık

– Hafif kilo alımı

– Cilt kuruluğu

– Kuru, seyrelmiş saç

– Soluk, kabarık yüz

– Ağır ve düzensiz adet kanaması

– Soğuğa tahammülsüzlük

– Büyümüş tiroid veya guatr

TSH seviyesinin test edilmesi, genellikle herhangi bir tiroid bozukluğunun taranmasında ilk adımdır. Yukarıdaki semptomlardan bazılarını yaşıyorsanız, doktorunuz yüksek TSH seviyelerinin yanı sıra düşük tiroid hormonu seviyelerini ( T3 veya T4) kontrol etmek için bir kan testi isteyecektir.

Hashimoto hastalığı otoimmün bir bozukluktur bu nedenle kan testi ayrıca tiroide saldıran anormal antikorları da gösterir.

Hashimoto hastalığının bilinen bir tedavisi yok. Hormon yerine geçen ilaçlar genellikle tiroid hormon seviyelerini yükseltmek veya TSH seviyelerini düşürmek için kullanılır.

Ayrıca hastalığın semptomlarını hafifletmeye de yardımcı olabilir. Nadir ileri Hashimoto vakalarında tiroid bezinin bir kısmını veya tamamını çıkarmak için ameliyat gerekli olabilir. Hastalık genellikle erken dönemde tespit edilir ve yavaş ilerlediği için yıllarca stabil kalır.

Graves hastalığı

Graves hastalığı, 150 yıldan daha uzun bir süre önce onu ilk tanımlayan doktorun adını almıştır. 

Graves, vücudun bağışıklık sistemi yanlışlıkla tiroid bezine saldırdığında ortaya çıkan otoimmün bir bozukluktur. Bu, bezin metabolizmanın düzenlenmesinden sorumlu olan hormonu aşırı üretmesine neden olabilir.

Hastalık kalıtsaldır, erkeklerde veya kadınlarda her yaşta gelişebilir ancak 20-30 yaş arasındaki kadınlarda çok daha yaygındır. Risk faktörleri arasında stres, hamilelik ve sigara kullanımı bulunur.

Kan dolaşımında yüksek düzeyde tiroid hormonu olduğunda, vücudun sistemleri hızlanır ve hipertiroidizmde ortak olan semptomlara neden olur. Bunlar:

– Kaygı

– Sinirlilik

– Yorgunluk

– El titremeleri

– Artan veya düzensiz kalp atışı

– Aşırı terleme

– Uyumakta zorluk

– İshal veya sık bağırsak hareketleri

– Değişen adet döngüsü

– Guatr

– Şişkin gözler ve görme sorunları

Basit bir fizik muayene, genişlemiş bir tiroid, genişlemiş gözler ve hızlı nabız ve yüksek tansiyon dahil olmak üzere hızlanan metabolizma belirtilerini ortaya çıkarabilir.

Doktor ayrıca, her ikisi de Graves hastalığının belirtileri olan yüksek T4 seviyelerini ve düşük TSH seviyelerini kontrol etmek için kan testleri ister.

Tiroidin, iyotu ne kadar çabuk aldığını ölçmek için radyoaktif iyot alım testi de uygulanabilir. Yüksek bir iyot alımı Graves hastalığı ile uyumludur.

Bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırmasını ve aşırı hormon üretmesine neden olmasını engelleyecek bir tedavi yoktur.

Bununla birlikte, Graves hastalığının semptomları, genellikle tedavilerin bir kombinasyonu ile çeşitli şekillerde kontrol edilebilir.

tiroid tedavisi bitkisel

Guatr

Guatr, tiroid bezinin kansersiz büyümesidir. Dünya genelinde guatrın en yaygın nedeni beslenmedeki iyot eksikliğidir. Araştırmacılar, guatrın dünya çapında iyot eksikliği olan 800 milyon kişiden 200 milyonunu etkilediğini tahmin ediyor.

Guatr, özellikle iyot bakımından zengin yiyeceklerin yetersiz olduğu dünyanın bazı bölgelerinde her yaştan kişileri etkileyebilir.

Bununla birlikte guatr, 40 yaşından sonra ve tiroid hastalığı olma olasılığı daha yüksek olan kadınlarda daha sık görülür. Diğer risk faktörleri arasında aile tıbbi geçmişi, belirli ilaç kullanımı, hamilelik ve radyasyona maruz kalma yer alır.

Guatr şiddetli değilse herhangi bir belirti olmayabilir. Guatr, boyutuna bağlı olarak yeterince büyürse aşağıdaki semptomlardan birine veya birkaçına neden olabilir:

– Boyunda şişlik veya gerginlik

– Zor nefes alma veya yutma

– Öksürük veya hırıltılı solunum

– Ses kısıklığı

Kan testleri, kan dolaşımındaki tiroid hormonu, TSH ve antikor seviyelerini ortaya çıkaracaktır. Bu, genellikle guatrın bir nedeni olan tiroid bozukluklarını teşhis edecektir. Ultrason ile tiroit şişmesi veya nodüller kontrol edilebilir.

Guatr genellikle yalnızca semptomlara neden olacak kadar şiddetli hale geldiğinde tedavi edilir. Guatr, iyot eksikliğinden kaynaklanıyorsa küçük dozlarda iyot alınabilir.

Radyoaktif iyot, tiroid bezini küçültebilir. Ameliyat bezin tamamını veya bir kısmını çıkaracaktır. Guatr genellikle hipertiroidizmin bir semptomu olduğu için tedaviler genellikle örtüşür.

Tiroid nodülleri

Tiroid nodülleri, tiroid bezinin üzerinde veya içinde oluşan büyümüş dokulardır. Sebebi her zaman bilinmemekle birlikte iyot eksikliği ve Hashimoto hastalığından kaynaklanabilir. Nodüller katı veya sıvı dolu olabilir.

Çoğu iyi huyludur ancak vakaların küçük bir yüzdesinde kanserli de olabilirler. Diğer tiroidle ilgili sorunlarda olduğu gibi, nodüller kadınlarda erkeklerden daha yaygındır ve her iki cinsiyetteki risk yaşla birlikte artar.

Çoğu tiroid nodülü herhangi bir semptoma neden olmaz. Bununla birlikte, yeterince büyürlerse, boyunda şişkinliğe neden olabilir ve nefes alma ve yutma güçlüklerine, ağrıya ve guatra neden olabilirler.

Bazı nodüller tiroid hormonu üretir ve kan dolaşımında anormal derecede yüksek seviyelere neden olur. Bu olduğunda, semptomlar hipertiroidizme benzerdir ve şöyledir:

– Yüksek nabız hızı

– Sinirlilik

– İştah artışı

– Titreme

– Kilo kaybı

– Nemli cilt

Öte yandan nodüller, Hashimoto hastalığı ile ilişkiliyse semptomlar hipotiroidizme benzer olacaktır. Bunlar şöyledir:

– Yorgunluk

– Kilo almak

– Saç kaybı

– Kuru cilt

– Soğuğa tahammül edememe

Nodüllerin çoğu normal bir fizik muayene sırasında tespit edilir.

İyi huylu tiroid nodülleri yaşamı tehdit etmez ve genellikle tedaviye ihtiyaç duymaz. Tipik olarak, zamanla değişmezse nodülü çıkarmak için hiçbir şey yapılmaz. Doktor, büyürse nodülleri küçültmek için radyoaktif iyot önerebilir.

Kanserli nodüller oldukça nadirdir. Doktorun önerdiği tedavi tümörün türüne göre değişecektir. Tiroidin ameliyatla alınması genellikle tercih edilen tedavi yöntemidir.

Radyasyon tedavisi bazen ameliyatla veya ameliyatsız olarak kullanılır. Kemoterapi, kanser vücudun diğer bölgelerine yayılırsa sıklıkla gereklidir.

Tiroid Hastalıkları için Risk Faktörleri

Tiroid problemlerine sebep olan, genetik, yaşam tarzı alışkanlıkları, az uyumak, yanlış gıdalarla beslenmek gibi birçok faktör vardır.

Araştırmalar, tiroid sorunları için bilinen en önemli risk faktörlerinden bazılarının şunlar olduğunu göstermektedir:

– Tiroid bezinin sağlıklı çalışmasını sağlayan selenyum, çinko ve iyot eksikliği

– Şeker ve sağlıksız yağlar içeren işlenmiş gıdalarla kötü beslenme.

– Çok fazla kafein veya alkol tüketimi sonucu bağırsak sağlığının zayıflaması

– Duygusal stres, kaygı, yorgunluk ve depresyon

– Sızıntılı bağırsak sendromuyla ilgili iltihaplanmayı tetikleyen zayıf bağırsak sağlığı. Bu, normal besin emilimini bozar, otoimmün reaksiyonlara neden olabilir.

Aynı zamanda bazı şeylerin (özellikle tahıllar, süt ve yağlar) sindirimini zorlaştıran enzim üretimine müdahale edebilir.

– Bazı bağışıklık bastırıcı ilaçlara tepkiler

– Genetik faktörler. Araştırmalar, tiroid problemlerinin ailelerde görülme eğiliminde olduğunu gösteriyor.

– Gebelik veya diğer hormonal değişiklikler

– Hareketsizlik, egzersiz eksikliği

– Kimyasallara maruz kalma veya diğer çevresel kirleticilerle temas nedeniyle toksisite birikimi.

Tiroid Hastalıkları için Doğal Tedaviler

Hipotiroidizm ve hipertiroidizm, temel olarak zıtlık problemidir, her biri için tedavi çok farklıdır.

Bir vakada daha fazla tiroid hormonu istenir, diğerinde ise aynı hormondan daha azına ihtiyaç duyulur. Bu nedenle tedavi seçenekleri, her hastanın özel bozukluğuna ve durumun özelliklerine göre değişir.

Tiroit hormonunun üretimini durduran veya gerçek tiroid bezinin büyük bir kısmını çalıştıran ilaçlar verilebilir. Ancak tedavi yan etki yaratır, maliyetlidir ve her zaman etkili olmaz. İlaç kullanmadan önce aşağıda belirtilen doğal yöntemleri deneyin.

tiroid belirtileri nelerdir

Yeterli iyot, selenyum, çinko alın

Hipotiroidi olan hastaların çoğunda (ancak hepsi değil) iyot yetersizdir (dünya çapında hipotiroidi vakalarının çoğu iyot eksikliğinden kaynaklanmaktadır) – bu nedenle iyot alımının arttırılması, muhtemelen tiroidin gerekli hormonları üretmesine yardımcı olacaktır.

İyot, tiroit hormonlarını dönüştürüp serbest bırakmaya yardımcı olan önemli bir mineraldir, deniz yosunu gibi deniz ürünlerini tüketmenin ötesinde, çiğ süt, tahıl, orkinos gibi bazı vahşi balıklardan iyot alabilirsiniz.

Düşük dozlarda iyot takviyelerinden de yararlanılabilir. Bununla birlikte, aşırı miktarda iyot (mesela yüksek dozlarda takviyeleri almak gibi) tiroid bozukluğu semptomlarını daha da ağırlaştırır, bu nedenle doktordan tavsiye almadan takviye kullanmayın.

Selenyum, T4 hormonlarının denge düzeylerine yardımcı olur, bu nedenle Brezilya fıstığı, ıspanak, sarımsak, orkinos veya konserve sardalye, sığır eti, hindi ve sığır karaciğeri gibi selenyum bakımından yüksek gıdalar yemeye çalışın.

Çölyak hastalığı veya otoimmün bozuklukları olanlar selenyum açısından en fazla eksiklik gösteren kişilerdir, bu nedenle bu vakalarda ek bir ihtiyaç duyulabilir.

Benzer şekilde çinko minerali ve ayrıca B vitaminleri (özellikle B12 vitamini) tiroid sağlığı için gereklidir. En iyi kaynaklar genellikle yeşil bezelye, kuşkonmaz, nohut, kakao, Brüksel lahanası, keten tohumu, Antep fıstığı, mantar, susam tohumları gibi anti-inflamatuar bitkilerin yanı sıra ihtiyaç duyulan amino asitleri de sağlayan hayvansal proteinlerdir (sığır eti, hindi, yumurta vb.)

Stresten uzak durun ve yeterince dinlenin

Endişe, yorgunluk, sinirlilik gibi fiziksel veya duygusal stres altında olduğunuzda adrenalin ve kortizol arttıkça vücut, stres hormonlarının etkisi altında kalabilir.

Bu, kan damarlarının daralması, kas gerginliğinin artması ve kan basıncı gibi negatif etkilere sahiptir ve bağışıklık fonksiyonunu baskılayabilen ve tiroid bezlerine zarar verebilen iltihap proteinleri ve antikorlarının salınımını teşvik eder.

Tiroid problemleri olan kişilerin genellikle libido, doğurganlık sorunları, ruhsal değişimler gibi hormonal değişikliklerle karşılaşmalarının bir sebebi de budur.

Endokrin bezlerin aşırı yüklenmesini önlemek için stres ciddiye alınması gereken bir durumdur ve zihinsel zorlanmanın temel nedenleri ile baş edilmesi önemlidir.

Doğal yollarla stresi yenmeye çalışın. Her gece yedi ila dokuz saat uyumak, meditasyon, egzersiz yapmak, günlük yazmak, bir destek grubuna katılmak, bağımlılıklarla mücadele etmek ve eğlenceli şeyler yapmak gibi…

Toksisiteyi Azaltın

İlaçlar, doğum kontrol hapları veya diğer hormon replasmanları, ticari güzellik ve temizlik ürünleri gibi kimyasal toksinlere neden olur, sızdıran bağırsak ve iltihap reaksiyonlarına katkıda bulunur.

Mümkün olduğunca doğal ürünleri kullanın, gereksiz ilaç alımını azaltın, beslenmenizi doğallaştırın ve sigarayı bırakın.

İltihabı Azaltın

Anti-inflamatuar, omega 3 yağ asitleri sağlayan gıdaları yemenin yanı sıra, vahşi balık, keten tohumları ve ceviz gibi gıdalarla beslenmenizi takviye etmek mantıklı olacaktır.

Probiyotikler, bağırsak sorunlarıyla mücadelede ve bağışıklığın geliştirilmesinde çok yararlıdır. Ruh halini dengelemek ve adrenal / tiroid işlevlerini desteklemek için yardımcı olabilir.

Bağırsakta bulunan ve vücudun genel sağlık durumu hakkında beyinle iletişim kuran “iyi bakteriler” olarak bilinen probiyotikler, fermente süt (yoğurt veya kefir), bazı sebzeler gibi yiyeceklerde bulunur.

Tiroid problemlerini tedavi ederken alınması gereken önlemler

Yorgunluk, kas ağrısı, ruh hali değişiklikleri ve depresyon gibi tiroid problemlerinin belirtileri çeşitli diğer rahatsızlıklardan da kaynaklanabileceğinden, semptomlar çok güçlü bir şekilde ortaya çıkarsa bir doktora danışmak en iyisidir. Bir tiroit rahatsızlığınız olduğunu doğruladıktan sonra, tedavi seçeneklerini uygulamaya başlayabilirsiniz.

Hipotiroidizm, genellikle iyot eksikliğinden kaynaklanır. Ancak bazı durumlarda cıva gibi ağır metal toksisitesinden de kaynaklanabilir.

Amalgam dolgularından gelen ağır metaller, hormon dengesini ve tiroid işlevini bozabilir. Bu durumda tiroid probleminin tedavi edilebilmesi için toksik etkilerin azaltılması gerekir.

Beslenmenize yosun eklemek veya yosun tabletleri almak iyot eksikliğini gidermeye yardımcı olabilir. Tablet kullanacaksanız dikkatli olmalısınız ve doğru miktarı doktorunuza danışmalısınız. Doğru miktar alınmadığında, hipertiroidi ile uğraşabilirsiniz.

Sonuç olarak;

Herhangi bir sağlık sorununu ortadan kaldırmak istiyorsanız, önce vücudun doğal dengesini düzenlemeye yardımcı olmalı ve beslenmenizi iyileştirmelisiniz.

Vücudun doğru zamanda doğru şeyi yaptığını düşünürsek, onu toksisiteden uzaklaştırın ve dengeli besleyin. Yani vücudunuzun iyileşmesine izin verin.

Yazıyı Paylaşın!!!

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir