Şişmanlık ve Obezite Nedir, Neden Olur, Nasıl Önlenir?

Şişmanlık ve obezite, çağımızda salgın gibi yaygınlaşarak büyüyen bir hastalık durumuna geldi. Kalıtımdan tutun da yanlış beslenme alışkanlıklarına kadar birçok nedeni olan bu durumun kökeni aslında çocukluk hatta bebeklik çağına kadar uzanıyor.

Yakın zamana kadar toplumumuzda “şişman çocuk, sağlıklı çocuktur” düşüncesi hakimdi. Son yıllarda yapılan çalışmalar, yetişkinlikteki şişmanlığın bebeklik dönemindeki şişmanlıktan kaynaklandığını göstermektedir.

Şişmanlık Sebepleri Nelerdir?

Genetik ve doğum öncesi faktörler

Sağlık, özellikle erken yaşlarda önemlidir.

Aslında, cenin hala rahim içindeyken birçok şey tespit edilebilir. Bir annenin beslenme ve yaşam tarzı seçimleri büyük önem taşır ve bebeğin gelecekteki davranışını ve vücut kompozisyonunu etkiler.

Araştırmalar, hamilelik sırasında aşırı kilo alan kadınların, bebeklerinin şişman olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu göstermektedir.

Benzer şekilde, obez olan ebeveynleri, büyükanne ve büyükbabaları olan çocukların normal kilolu ebeveynleri, büyükanne ve büyükbabaları olanlara göre obez olma olasılığı çok daha fazladır.

Ayrıca, ebeveynlerimizden miras aldığınız genler, kilo almaya olan duyarlılığınızı belirler.

Doğum, bebeklik ve çocukluk alışkanlıkları

Sebep bilinmemekle birlikte, sezaryenle doğan çocuklar daha sonraki yaşamda obeziteye daha yatkın görünmektedir. Bu aynı zamanda mamayla beslenen çocukların emzirilen bebeklerden daha ağır olması için de geçerlidir.

Bunun nedeni, iki grubun yağ depolamayı etkileyebilecek farklı bağırsak bakterileri geliştirmesi olabilir.

Bu faktörler, anne ya da bebeğin seçimi ile ilgili değildir. Çocukluk döneminde sağlıklı beslenme ve egzersiz alışkanlıkları oluşturmak, şişmanlığa karşı en değerli önlemdir.

Küçük çocuklar, abur cuburlar yerine sağlıklı yiyeceklerle beslenirse, yaşamları boyunca normal kilolarını koruyacaklardır.

şişmanlık ve nedenleri

İlaçlar veya tıbbi koşullar

Bazı tıbbi koşullar yalnızca farmasötik ilaçlarla tedavi edilebilir. Kilo alımı; diyabet ilaçları, antidepresanlar ve antipsikotik ilaçlar gibi pek çok ilacın ortak bir yan etkisidir.

Bu ilaçlar iştahı artırabilir, metabolizmayı yavaşlatarak vücudun yağ depolama oranını artırabilir.

Hormonal faktörler

Açlık ve kontrol edilemez yeme dürtüsü, sadece açgözlülük veya irade eksikliğinden kaynaklanmaz. Açlık, beynin istek ve ödüllerden sorumlu olan alanlarını içeren çok güçlü hormonlar ve beyin kimyasalları tarafından kontrol edilir.

Beynimiz, yediğimiz zaman dopamin ve diğer iyi hissettiren kimyasalları salgılayan bir ödül merkezine sahiptir. Çoğu insanın yemek yemekten hoşlanmasının nedeni budur.

Bu sistem ayrıca ihtiyacımız olan tüm enerjiyi ve besinleri elde etmek için yeterince yiyecek almamızı sağlar. Abur cubur yeme, bu iyi hissettiren kimyasalları serbest bırakır. Bu, beynimize çok daha güçlü bir ödül verir.

Beynimiz daha sonra bu abur cuburlar için güçlü istek duyarak, daha fazla ödül isteyebilir. Bu, bağımlılığa benzeyen kısır bir döngüye yol açabilir.

Leptin direnci

Leptin, iştah ve metabolizmayı düzenlemeye yardımcı olan çok önemli bir hormondur. Yağ hücreleri tarafından üretilir ve beynin yemeyi bırakmasını söyleyen kısmına bir sinyal gönderir.

Leptin, yediğimiz ve yaktığımız kalori miktarını ve vücudun depoladığı yağ miktarını düzenler.

Yağ hücrelerinde ne kadar fazla yağ bulunursa, o kadar fazla leptin üretirler. Şişman olan insanlar çok fazla leptin üretir. Ancak leptin direnci denen bir duruma sahip olma eğilimindedirler.

Böylece, vücut çok fazla leptin üretse de, beyin bunu algılamaz veya tanımaz. Beyin leptin sinyalini almadığında, yeterli miktarda vücut yağı depolamış olmasına rağmen, açlıktan ölmek üzere olduğunu düşünür.

Bu, durum yağı tekrar kazanmak için fizyolojisini ve davranışını değiştirmesine neden olur.

Açlık artar ve açlığı önlemek için daha az kalori yakarsınız. Leptin kaynaklı açlık sinyaline karşı irade göstermeye çalışmak çoğu insan için neredeyse imkansızdır.

şişmanlık nedir neden olur

Bağımlılık yapan abur cuburlar

Bazı yiyecekler bağımlılık yapar. Bu düşündüğünüzden de yaygındır. İnsanların % 20’si yiyecek bağımlılığı yaşamaktadır ve bu sayı obezite veya şişman insanlarda yaklaşık % 25’e kadar çıkar.

Bir şeye bağımlı olduğunuzda, seçim özgürlüğünüzü kaybedersiniz. Beyin kimyanız sizin için karar vermeye başlar.

Bağırsak bakterilerinin etkisi

Sindirim sistemi, bağırsak mikrobiyomu olarak bilinen çok sayıda bakteri barındırır. Birçok çalışma, bu bakterilerin genel sağlık için inanılmaz derecede önemli olduğunu göstermektedir.

İlginçtir ki, şişman kişiler normal kilolulardan farklı bağırsak bakterilerine sahiptir. Bu kişilerdeki bağırsak bakterileri, gıdalardan enerji toplamakta ve diyetlerinin toplam kalori değerini arttırmada daha etkili olabilir.

Kilo ve bağırsak bakterileri arasındaki ilişkinin anlaşılması sınırlı olmakla birlikte, güçlü kanıtlar bu mikroorganizmaların obezitede önemli bir rol oynadığını göstermektedir.

Şişmanlığın Psikolojik Nedenleri

Çocuklar psikolojik sorunlara tepki olarak yemek yemeyi seçebilirler. İçe dönük olma, sessiz duruş, arkadaşlarıyla oynamama, başarısızlık, aile içi sorunlar şişmanlığın yaygın psikolojik nedenleridir.

Bu sorunlara eklenen şişmanlık fizyolojik ve psikolojik sorunları daha da ağırlaştırmaktadır.

Şişmanlığın Sağlığa Zararları ve Şişmanlık Hastalıkları

Obezite ve şişmanlık, birçok sağlık sorununa neden olur. Hastalıklara yakalanma riskini artırır ve yaşam süresinin kısalmasına neden olur. İşte şişmanlığın yol açtığı sağlık sorunları…

– Kalp ve damar hastalıkları

– Adet düzensizliği

– Karaciğer yağlanması

– Yorgunluk, güçsüzlük

– Kemik erimesi ve kireçlenme

– Uyku düzensizliği

– Depresyon, anksiyete gibi hastalıklara yatkınlık

– Kendine güvenin azalması

– Psikolojik olarak takıntılı hale gelme

– Çabuk yorulma ve hızlı yıpranma

– Şeker hastalığına yakalanma riskinin yüksek olması

– Tansiyon yüksekliği

– Kolesterol yüksekliği

– Felç hastalığına yakalanma riski

– Damar sertliği

– Bazı kanser türlerine meyil

– Safra kesesi hastalıkları

– Solunum sistemi hastalıklarına yatkınlık

– Yaşam süresinin kısalması

Obezitenin Sebep Olduğu Hastalıklar

obezitenin sebep olduğu hastalıklar

Kalp Damar Hastalıkları

Obez kişilerde hipertansiyon sık görülür. Bu insanların kanında trigliserit, kötü huylu kolesterol(LDL) yüksek, iyi huylu kolesterol(HDL) düzeyleri normal değerlerin altındadır.

Solunum Bozuklukları

Obezite ve şişmanlık solunumu zorlaştırır. Aşırı kilolularda karbonmonoksit birikmesi sonucu uyku hali artar. Bu kişiler sigara içiyorsa solunum yetersizliği fazlalaşır.

Obezlerde, uykuda solunum durması sık görülen bir durumdur ve bazen bu durum ölümle sonuçlanabilir. 

Endokrin ve Metabolik Bozukluklar

– Şişman insanlarda diyabet en sık rastlanan hastalıktır. Şişmanlık süresi ve derecesi arttıkça diyabet görülme oranı da artar.

– Şişmanlarda kan ürik asit düzeyi yüksek olduğu için gut hastalığına yakalanma riski artar.

– Şişmanlık karaciğer yağlanmasına neden olur.

– İskelet ve kaslar üzerindeki ağır yük kireçlenmelere neden olabilir.

– Şişmanlarda kan dolaşımı bozulur, buna bağlı olarak varis oluşur.

– Vücudun ağır yük taşımasından dolayı fiziksel aktiviteler yavaşlar ve azalır.

Psikolojik Sorunlar ve Toplumsal Uyumsuzluk

Günümüzde obezite ve şişmanlık estetik ve sağlık açısından da hoş karşılanmamaktadır. Özellikle bu durum gençlerde sorun oluşturmaktadır.

Bazı gençlerin ruh sağlığı bozularak, psikolojik travmalar ortaya çıkar ve kişi daha fazla yiyerek psikolojik doyum sağlamaya çalışır. Böylece şişmanlık derecesi daha da artar. 

Yaşam Süresinde Kısalma

Obezite ve şişmanlık yaşam süresinin kısalmasına neden olur. Şişmanlık oranı arttıkça bu etki daha da fazlalaşır.

Diğer Sorunlar

– Şişmanlarda safra taşları ve safra kesesi iltihapları daha sık görülür.

– Şişmanlarda yağ dokusunun fazla olması nedeniyle kasıklarda ve ayaklarda mantar enfeksiyonları sık görülür.

– Şişman kadınlarda doğum daha zorlu ve risklidir. Adet düzensizlikleri görülür.

– Bazı kanserlerin görülme riski artar.

Şişmanlık dengesiz beslenme sonucu oluşur. Yeterli ve dengeli bir diyet ve sürekli egzersizi yaşam biçimi yaparak şişmanlıktan kurtulabilirsiniz.

şişmanlık ve sağlıklı zayıflama

Şişmanlık Nasıl Önlenir? Sağlıklı Zayıflama ve Tedavisi

Aşırı şişmanlık ve obezite; beslenme, hareketsiz yaşam tarzı, genetik faktörler, sağlık durumu veya belirli ilaçların kullanımı gibi çeşitli nedenlerle olabilir. 

Fazla kilo, bazı sağlık sorunları riskini artırır. Kilo vermek, zor bir süreçtir ancak vücut ağırlığının sadece yüzde 5-10’unu kaybetmek bile önemli sağlık yararları sağlar.

Her hafta 1 kilo gibi yavaş ve sürekli kilo vermek çoğu zaman çok hızlı bir şekilde kaybetmekten daha iyidir.

Egzersiz ve diyet, yararlı kilo verme araçlarıdır. Ancak bazı insanlar için bunlar etkili değildir. Bu durumda, ilaç tedavisi veya cerrahi bir seçenek olabilir.

Bazen, hormonal problem gibi bir sağlık durumu kilo alımına neden olabilir. Bu durumda, dengesizliği tedavi etmek sorunu çözmeye yardımcı olacaktır.

Şişmanlık Tedavisi

Şişmanlıkta beslenme

Aşırı kilo ve yağın birikmesinin bir nedeni, bir kişinin kullandığından daha fazla kalori almasıdır. Zamanla, bu kilo alımına neden olur.

Bazı yiyecek türlerinin kilo alımına neden olma olasılığı daha yüksektir. Bazı işlenmiş gıdalar, yüksek fruktozlu mısır şurubu gibi katkı maddeleri içerir. Bu vücutta ek kilo alımı ile sonuçlanan değişikliklere neden olur.

Şeker ve yağ bakımından yüksek oranda işlenmiş, rafine edilmiş, hazır gıda alımının azaltılması, tahılların ve diğer taze lifli yiyeceklerin – taze meyve ve sebzeler gibi – tüketiminin artması, zayıflamaya yardımcı olur.

Yüksek lifli diyetin bir avantajı da, vücudun daha hızlı tok hissederek daha az yemeyi sağlamasıdır. 

Şok diyetlerden uzak durun

3 günde 5 kilo gibi az zamanda çok kilo verdirdiğini iddia eden, şok diyetlerden kaçının. Bu diyetleri yaparak hızlı bir şekilde kilo vermeye çalışmak aşağıdaki riskleri taşır:

– Yeni sağlık problemleri gelişebilir.

– Vitamin eksiklikleri ortaya çıkabilir.

– Sağlıklı kilo vermek zorlaşır.

Fiziksel aktivite

Vücudumuz otururken veya uyurken bile kalori yakarken, ne kadar aktif olursak, vücudumuz o kadar fazla kalori yakacaktır. Ancak, bu zamanla olur.

Aktif olmanın yolları şunlardır:

– Hızlı yürüyüş

– Yüzme

– Asansör yerine merdivenleri kullanmak

– Otobüsten bir durak önce inip kalan yolu yürümek

Bahçe işleri, ev işleri veya köpek gezdirmek gibi işleri yapmak hareket alanı yaratır. Egzersiz yapma alışkanlığı bulunmayan bir kişi, sağlık açısından risk teşkil edebileceğinden çok yorucu bir aktivite ile başlamamalıdır.

Şişmanlık Ameliyatı

Kilo kaybı ya da bariatrik cerrahi, bir kişinin midesinin ya da ince bağırsağının bir parçasını çıkarmayı ya da değiştirmeyi içerir, böylece daha önce olduğu kadar yiyecek ve kalori alımı olmaz.

Bu, zayıflamaya yardımcı olur ve ayrıca yüksek tansiyon, tip 2 diyabet ve obezite ile oluşabilecek diğer metabolik sendromun risklerini azaltır.

Hormon tedavisi

Hormon tedavisi, şişman olan kişilerin zayıflamasına yardımcı olabilir. 2014 yılında bir araştırma yayınlayan bilim insanları, bariatrik cerrahinin başarısının bir kısmının bağırsak hormonları üzerindeki etkisinin olabileceğini belirtti.

Bu hormonların kullanılması yeni, cerrahi olmayan seçeneklere yol açabilir. Araştırmacılar, belirli hormonları birleştirmenin etkili bir terapi sağlayabileceğini öne sürüyorlar.

şişmanlık ameliyatı

Şişmanlık hastalığı ve sağlık riskleri

Şişmanlık, bazı sağlık problemleri riskini artırmaktadır.

Bunlardan bazıları – tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalık ve yüksek tansiyon gibi – sık sık aşırı kilo ve obezite ile birlikte ortaya çıkan metobolik sendromdur. Obezite ile artan sağlık riskleri şunlardır:

Osteoartrit

Eklemlerdeki ek baskı kemik ve kıkırdak dejenerasyonuna neden olabilir. 

Koroner kalp hastalığı

Fazla kilo, kalp hastalığını daha olası hale getirir. Bu genellikle yüksek kolesterol seviyeleri, kalp ve kan damarları üzerinde ek bir yük oluşturan ekstra ağırlıktan kaynaklanır.

Safra kesesi hastalığı

Şeker ve yağ oranı yüksek yiyeceklerin tüketilmesi, karaciğerin kolesterolü aşırı üretmesini sağlayarak, safra taşlarına neden olabilir. 

Yüksek tansiyon

Vücuttaki aşırı yağ dokusu, böbrekleri etkileyen maddeler salgılayabilir. Bu yüksek tansiyon veya hipertansiyon ile sonuçlanabilir. Vücut ayrıca ekstra insülin üreterek, kan basıncını yükseltir. 

Solunum problemleri

Fazla kilo, akciğerlere baskı uygulayıp, solunum için uygun alanı azalttığında solunum problemleri ortaya çıkabilir.

Uyku apnesi

Ulusal Kalp, Akciğer ve Kan Enstitüsü (NHLBI) kilo kaybının genellikle uyku apnesinin semptomlarını iyileştirdiğini belirtmektedir.

İnme

Şişmanlık çoğunlukla kolesterol birikimi ile birlikte gelişir. Zamanla, bu kan damarlarında tıkanma riskini artırır. Bunlar da kalp hastalığına ve felce yol açabilir. 

Tip 2 diyabet

Bu metabolik sendromun önemli bir özelliğidir.

Yazıyı Paylaşın!!!

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir