Halibut Balığının Faydaları ve Besin Değeri

Halibut, yassı bir balık türüdür ve çeşitli besinler bakımından zengindir. Bu etli balığın yağ oranı düşüktür ve farklı yöntemlerle pişirilebilir.

Halibut Balığı Nedir?

Halibut balığı iki türe ayrılır: Pasifik ve Atlantik. Atlantik halibutu Avrupa ile Kuzey Amerika arasında, Pasifik halibutu Asya ile Kuzey Amerika arasında bulunur.

Halibut balığı, her iki gözün de yukarı doğru sağ tarafta bulunduğu bir yassı balık ailesi olan Pleuronectidae ailesine aittir.

Pleuronectidae ailesindeki diğer yassı balıklarda olduğu gibi, halibutun simetrik pelvik yüzgeçleri ve her iki tarafında iyi gelişmiş bir yanal çizgi vardır.

Alt gözlerin altına kadar uzanan geniş ve simetrik bir ağızları vardır. Pulları küçüktür, pürüzsüzdür ve içbükey, hilal şeklinde veya ay şeklinde tarif edilen bir kuyruğu ile deriye gömülüdür. 

Halibutun ömrü yaklaşık 55 yıldır.

Halibut Balığı Besin Değeri Nedir?

Halibut balığı, mükemmel bir selenyum kaynağıdır, vücudumuzun küçük miktarlarda ihtiyaç duyduğu birçok sağlık yararına sahip bir eser mineraldir.

Pişmiş yarım fileto (160 gram) halibut günlük selenyum ihtiyacının % 100’ünden fazlasını sağlar.

Selenyum, vücudumuzun hasar görmüş hücreleri onarmasına ve iltihabı azaltabilmesine yardımcı olan güçlü bir antioksidandır. Tiroid sağlığında da önemli bir rol oynar.

Buna ek olarak, halibut, sağlığa katkıda bulunan çeşitli diğer mikro besinlerin iyi bir kaynağıdır :

Niasin

Niasin kalp sağlığında olumlu bir rol oynar ve hatta kalp hastalığının önlenmesine yardımcı olur. Ayrıca cildi güneşten korur. Yarım fileto (160 gram) halibut, niasin ihtiyacının % 57’sini sağlar.

Fosfor

Vücudumuzdaki en bol ikinci mineral olan fosfor, kemik yapımına yardımcı olur, metabolizmayı düzenler, düzenli kalp atışı ve daha fazlasını sağlar. Bir halibut balığı, fosfor ihtiyacının % 45’ini sağlar.

Magnezyum

Vücudumuzdaki protein oluşumu, kas hareketleri ve enerji oluşumu dahil olmak üzere 600’den fazla reaksiyon için magnezyum gereklidir. Bir halibut balığı porsiyonu, magnezyum ihtiyacının % 42’sini sağlar.

B12 Vitamini

B12 vitamini kırmızı kan hücresi oluşumu ve sinir sistemi fonksiyonunda önemli bir rol oynar. Doğal olarak hayvansal gıdalarda bulunur. Yarım fileto (160 gram) halibut balığı, B12 vitamini ihtiyacının % 36’sını sağlar.

B6 Vitamini

Piridoksin olarak da bilinen B6 vitamini, vücudumuzda 100’ün üzerinde reaksiyona girer. Merkezi sinir sistemi için faydalıdır ve beyin işlevini artırır. Halibut balığı, B6 ihtiyacının % 32’sini sağlar.

Halibut Balığı Faydaları Nelerdir?

Yüksek kaliteli protein kaynağıdır

Pişmiş halibutun bir porsiyonu, 42 gram oranında yani yüksek kaliteli protein sağlar ve böylece besinlerden alınan protein ihtiyacını karşılamaya yardımcı olur.

Protein için Diyet Referans Alımı (DRI) kilo başına 0.36 gram veya vücut ağırlığının kilogramı başına 0.8 gramdır. Bu, sağlıklı insanların % 97-98’inin protein ihtiyaçlarını  karşılamak için yeterlidir.

Protein eksikliğini önlemek için bu miktar gereklidir. Aktivite seviyesi, kas kütlesi ve mevcut sağlık durumu, protein ihtiyaçlarını artırabilir.

Protein vücudumuzdaki hemen her metabolik sürece dahil olan amino asitlerden oluşur.

Bu nedenle, çeşitli nedenlerden dolayı yeterli protein almak önemlidir. Kas inşa etmek ve onarmak, iştahı bastırmak, kilo vermek gibi…

Balık ve diğer hayvansal proteinler, yüksek kaliteli, tam proteinler olarak kabul edilir. Bu, vücudumuzun kendi başına yapamadığı tüm temel amino asitleri sağladıkları anlamına gelir.

kalp ve damar sağlığı

Kalbe faydalıdır

Kalp hastalığı dünya çapında erkek ve kadınlarda önde gelen ölüm nedenidir.

Halibut, omega 3 yağ asitleri, niasin, selenyum ve magnezyum gibi kalp için iyi olan çeşitli besinler içerir.

Omega 3 yağ asitleri için günlük alınması gereken miktar belirgin olmasa da, yetişkinler için Yeterli Tüketim (AI) önerisi sırasıyla kadın ve erkeklerde 1,1 ve 1,6 gramdır. Yarım halibut, yaklaşık 1.1 gram omega 3 yağ asidi sağlar.

Omega 3 yağ asitleri kalp sağlığına pek çok yönden faydalıdır.

Trigliseritleri azaltmaya, “iyi” HDL kolesterolü artırmaya, kan pıhtılarını önlemeye ve yüksek düzeydeki kan basıncını düşürmeye yardımcı olur.

Ayrıca B3 vitamini olarak da bilinen niasin, kolesterol ve trigliserit seviyelerini  geliştirir.

Buna ek olarak, halibuttaki yüksek selenyum içeriği, arterlerde oksidatif stres, inflamasyon ve “kötü” LDL kolesterol birikmesini azaltarak kalp hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olur.

Son olarak, çalışmalar magnezyum tüketiminin, kan basıncını düşürmeye yardımcı olabileceğini göstermektedir.

İnflamasyonla savaşmaya yardımcı olur

İltihaplanma bazen vücudumuz için faydalı olsa da, kronik inflamasyon sağlığa zarar verebilir.

Halibutun selenyum, niasin ve omega 3 içeriği kronik inflamasyonun olumsuz etkilerini azaltmaya yardımcı olur.

Bir halibut balığı, günlük selenyum ihtiyacının % 106’sını içerir. Bu güçlü antioksidan vücuttaki oksidatif stresi azaltmaya yardımcı olur.

Çalışmalar, artan selenyum kan düzeylerinin bağışıklık yanıtını geliştirdiğini gösterirken, bir eksiklik bağışıklık hücrelerini ve işlevlerini olumsuz etkileyebilir.

Omega 3 yağ asitleri ve niasin, inflamasyonu azaltmada rol oynar. Niasin, kan damarlarını genişletmeye ve kan akışını iyileştirmeye yardımcı olan histamin üretmeyi sağlar.

Çalışmalar omega 3 yağ asidi alımı ile azalan inflamasyon seviyeleri arasında tutarlı bir bağlantı olduğunu göstermiştir. 

Yağ asitleri, sitokinler ve eikosanoidler gibi inflamasyona katkıda bulunan molekülleri ve maddeleri azaltır.

Demans riskini azaltır

Omega 3 yağ asitleri beyinde yoğunlaşır, davranışsal ve bilişsel (performans ve hafıza) işlevde önemli bir rol oynar. 

Son çalışmalarda, omega 3’lerin formları olan dokosaheksaenoik asit (DHA) ve eikosapentaenoik asitin (EPA) dolaşımdaki seviyeleri ve besinlerle alımı, demans riskinin azalmasıyla ilişkilendirilmiştir. 

Metabolik sendrom riskinin azalmasına yardımcı olur

Halibut, metabolik sendrom üzerinde yararlı etkilere katkıda bulunabilecek B12 vitamini, protein ve selenyum gibi mükemmel besin çeşidi içerir. Yüksek balık tüketimi, daha sağlıklı metabolik profiller, düşük kan basıncı ve daha sağlıklı lipid profilleri ile ilişkilendirilmiştir.

Çiftlik mi, Vahşi Halibut mu?

Beslenmeden kirlenmeye kadar, vahşi yakalanmış ve çiftlikte yetiştirilen balıkları karşılaştırırken göz önünde bulundurulması gereken birçok şey vardır – her birinin kendi artıları ve eksileri vardır.

İnsan tüketimi için üretilen deniz ürünlerinin % 50’sinden fazlası çiftlikte yetişir ve bu sayının 2030 yılına kadar % 62’ye çıkacağı tahmin edilmektedir.

Yabani balık popülasyonlarının aşırı avlanmasına engel olmak için, halibut, Atlantik, Kanada, İzlanda, Norveç ve Birleşik Krallık’ta yetiştirilmektedir.

Bu, balıkların göllerde, nehirlerde, okyanuslarda veya tanklarda kontrollü ve ticari olarak yetiştirildiği anlamına gelir.

Çiftlikte yetiştirilen balıkların bir yararı, tipik olarak, vahşi yakalanmış balıklardan daha az pahalı ve tüketiciler için daha kolay erişilebilir olmalarıdır.

Bir dezavantajı, kalabalık ortamlarda sık sık yetiştirilmeleri ve böylece daha fazla bakteri, böcek ilacı ve parazitlere maruz kalmalarıdır.

Doğadan yakalanan balıklar, daha küçük balık ve alglerle doğal olarak beslenir, parazitler ve bakterilerle daha az temas ettikleri için daha az kirlenirler, bundan dolayı daha sağlıklı oldukları düşünülmektedir.

Yaban avcılığı ve çiftlikte yetiştirilen halibut arasındaki küçük besin farkları olduğu için birinin diğerinden daha sağlıklı olduğunu söylemek için yeterli değildir.

Halibut Balığı Zararları Nelerdir?

Herhangi bir gıdada olduğu gibi, halibut yemeden önce de dikkate alınması gereken potansiyel endişeler vardır.

Cıva Seviyeleri

Cıva, doğal olarak su, hava ve toprakta bulunan zehirli bir ağır metaldir.

Balıklar su kirliliği nedeniyle düşük konsantrasyonlarda cıvaya maruz kalabilir. Zamanla bu ağır metal, balıkların vücutlarında birikebilir.

Daha büyük balıklar ve uzun ömürlü olanlar genellikle daha fazla cıva barındırır.

Kral uskumru, köpekbalığı, kılıçbalığı en yüksek cıva kontaminasyonu riski taşımaktadır.

Çoğu insan için, tavsiye edilen miktarlarda balık ve kabuklu deniz ürünleri tükettiğinden dolayı, alınan civa düzeyleri önemli bir sorun değildir.

Halibut gibi omega 3 yağ asitleri açısından zengin olan balıkların yararları risklerinden daha ağır basabilir.

Hamile ve emziren anneler yüksek cıva düzeyine sahip balıklardan kaçınmalı ancak balıkları tamamen tüketmekten kaçınmamalıdır. Omega 3 yağ asitleri fetüslerin ve bebeklerin beyin gelişimlerine yardımcı olur.

Halibut balığının civalı içeriği orta dereceden daha düşüktür ve yemek için güvenli olduğu düşünülmektedir.

Pürin içeriği

Pürinler doğal olarak vücutta üretilir ve belirli yiyeceklerde bulunur.

Bazı insanlar için pürinler, gut ve böbrek taşlarının gelişmesine katkıda bulunabilen ürik asit oluşturmak üzere parçalanırlar. Bu şartlarda risk taşıyanlar belirli gıdalardan pürin alımını sınırlamalıdır.

Halibut pürin içeriyor olsa da, seviyeleri düşüktür. Bu nedenle, sağlıklıdır ve belirli böbrek hastalıkları riski altında olanlar için bile güvenli kabul edilir.

Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirlik, vahşi yakalanmış balıklara olan talebin artmasıyla ilgilidir.

Yabani balık popülasyonlarını sürdürmenin bir yolu, çiftlik balıklarının mevcudiyetini arttırmaktır. Bu yüzden; su ürünleri yetiştiriciliği veya balık yetiştiriciliği daha popüler hale geldi. Dünyadaki en hızlı büyüyen gıda üretimi alanıdır.

Seafood Watch’a göre, vahşi Atlantik halibut balığı düşük nüfusu nedeniyle “kaçınma” listesinde yer almaktadır. Aşırı derecede tükenmiş ve 2056’ya kadar yeniden çoğalması beklenmemektedir.

Pasifik halibutunun, Pasifik Okyanusunda uygulanan sürdürülebilir balıkçılık uygulamaları nedeniyle tüketilmesinin güvenli olduğu düşünülmektedir.

Sonuç olarak;

Orta ve daha düşük derecede cıva ve pürin içermesine rağmen, halibutun besin faydaları potansiyel güvenlik kaygıları nedeniyle ağır basmaktadır.

Çeşitli yararlar sağlayan protein, omega 3 yağ asitleri, selenyum ve diğer besinler açısından zengindir.

Aşırı derecede tükenmiş Atlantik halibutu yerine çiftlikte yetiştirilen ya da Pasifik halibutu seçmek, çevre ve halibut balık türünün geleceği açısından daha iyidir.

Bu balığı yiyip yememek kişisel bir seçimdir ancak bilimsel kanıtlar halibut balığının güvenli bir balık olduğunu göstermektedir.

Yazıyı Paylaşın!!!

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir