Soğanın Faydaları, Zararları, Kalorisi ve Besin Değeri

Soğan, bilimsel olarak Allium cepa olarak bilinen bitkilerin yer altında yetişen sebzeleridir. Soğan, dünya çapında yetiştirilmektedirler ve Frenk soğanı, sarımsak, arpacık soğanı ve pırasa ile akrabadır.

Soğanın yüksek antioksidan içeriği ve kükürt içeren bileşikleri sayesinde birçok faydası vardır. Antioksidan ve anti-inflamatuar etkilere sahiptir, kanser riskini düşürür, kan şekeri seviyelerini dengeler ve kemik sağlığının gelişimine yardımcı olur.

Soğan, büyüklük, şekil ve renk olarak değişiklik gösterebilir ancak en yaygın olanı beyaz, sarı ve kırmızı renklerdir.

Yazıda “soğan nedir ne işe yarar”, “soğanın faydaları nelerdir”, “soğanın zarar var mı”, “soğan nasıl ve nerede saklanır” sorularına cevap aranacaktır.

Soğan Nedir?

Soğan Allium cinsinin en yaygın olarak yetiştirilen türleridir. Diğer ilgili sebzeler arasında sarımsak, pırasa, frenk soğanı, arpacık soğanı ve Çin soğanı bulunur. Soğan bitkisinin mavimsi yeşil yaprakları vardır ve tabandaki soğan belli bir süre sonra şişmeye başlar.

Soğan tüm dünyada yetiştirilmekte ve tüketilmektedir. Genellikle pişmiş olarak yenir. Çiğ de yenebilir. Ilıman bir tür olmasına rağmen, çok çeşitli iklim koşullarında (ılıman, tropikal ve subtropikal) yetiştirilebilir.

Soğan Türleri Nelerdir?

Soğan o kadar yaygın bir şekilde kullanılmaktadır ki, dünyanın her mutfağında farklı kullanımlarına rastlamak mümkündür. Çok çeşit soğan vardır, en yaygın kullanılanları şöyledir;

Sarı soğan

Kahverengi kabuğu ve beyaz eti vardır. Güçlü ve kükürt benzeri bir aromaya sahiptir.

Tatlı soğan

Sebzenin daha büyük ve biraz daha yağlı gövdesini çevreleyen daha açık renk bir kabuğu vardır.

Beyaz soğan

Kâğıt gibi beyaz bir kabuğu vardır ve sarı muadillerine göre daha yumuşak ve tatlıdır.

Kırmızı soğan

Çiğ yenebilecek kadar hafif ve tatlıdır. Dış deri ve eti morumsu kırmızı renktir.

Arpacık soğanı

Daha küçüktür, kabuğu kahverengi ve mor etlidir.

Yeşil soğan

Henüz soğanı oluşmamış, olgunlaşmamış soğanlardır.

Soğan Besin Değeri

Çiğ soğanın kalorisi çok düşüktür, 100 gramında 40 kalori vardır. Taze ağırlığa göre, % 89 su, % 9 karbonhidrat ve % 1.7 lif, az miktarda protein ve yağ bulunur.

Aşağıdaki tabloda soğanın tüm ana besin maddeleri listelenmiştir.

Soğan, çiğ – 100 gram

  Miktar               
Kalori                                    40
Su % 89
Protein 1.1 g
Karbonhidrat 9.3 g
Şeker 4.2 g
Lif 1,7 g
Yağ 0.1 g
Doymuş 0.04 g
Tekli doymamış 0.01 g
Çoklu doymamış 0.02 g
Omega 3 0 g
Omega 6 0.01 g
Trans yağ ~

Soğan Karbonhidrat Değeri

Karbonhidrat, çiğ ve pişmiş soğanların yaklaşık % 9-10’unu oluşturmaktadır. Çoğunlukla glikoz, fruktoz ve sukroz gibi basit şekerlerden ve liflerden oluşur.

Soğanın 100 gramlık kısmı 9.3 gram karbonhidrat ve 1.7 gram lif içerir, bu nedenle toplam sindirilebilir karbonhidrat içeriği 7.6 gramdır.

Soğan Lifi

Soğan, tipine bağlı olarak taze ağırlığın % 0.9-2.6’sını oluşturan iyi bir lif kaynağıdır.

Fruktan denilen sağlıklı çözünür lifler açısından çok zenginler. Aslında, fruktanların ana besin kaynakları arasındadır.

Fruktanlara prebiyotik lif denir. Başka bir deyişle, bağırsaktaki yararlı bakteriler onları yakıt olarak kullanır.

Bu, kolon sağlığını iyileştiren, inflamasyonu azaltabilen ve kolon kanseri riskini azaltabilen bütirat gibi kısa zincirli yağ asitlerinin oluşumunu sağlar.

Bununla birlikte fruktanlar, bazı insanların sindiremedikleri FODMAP (fermente edilebilir oligo-, di-, monosakkaritler ve polioller) olarak da bilinir.

FODMAP’ler irritabl bağırsak sendromundan (IBS) muzdarip kişiler gibi hassas bireylerde hoş olmayan sindirim semptomlarına neden olabilir.

Vitaminler ve Mineraller

Soğan iyi miktarda çeşitli vitamin ve mineraller içerir. Başlıcaları aşağıda listelenmiştir:

C Vitamini

Bağışıklık fonksiyonu, cilt ve saç bakımında gerekli olan antioksidan bir vitamindir.

Folat (B9 vitamini)

Hücrenin büyümesi ve metabolizması için vazgeçilmez olan ve özellikle gebe kadınlar için önemli, suda çözünen bir B vitaminidir.

B6 Vitamini

Çoğu gıdada bulunan bu vitamin, alyuvarların oluşumunda rol alır.

Potasyum

Bu esansiyel mineralin kan basıncını düşürücü etkileri vardır ve kalp sağlığı için önemlidir.

Diğer Bitki Bileşikleri

Soğanın faydaları, antioksidan ve kükürt içeren bileşiklere atfedilir. Soğan aynı zamanda birçok ülkede flavonoidlerin başlıca besin kaynakları arasındadır, özellikle de kuersetin adı verilen faydalı bir bileşik içerir.

Soğanda en çok bulunan bitki bileşiklerinin listesi aşağıda verilmiştir:

Antosiyaninler

Kırmızı veya mor soğanda bulunan antosiyaninler güçlü antioksidanlar ve soğana kırmızımsı renk veren pigmentlerdir.

Kuersetin

Kan basıncını düşürebilen ve kalp sağlığını iyileştiren antioksidan bir flavonoiddir.

Kükürt bileşikleri

Kansere karşı koruyucu etkilere sahip olabilen başlıca sülfidler ve polisülfitlerdir.

Tiyosülfinatlar

Zararlı mikroorganizmaların büyümesini engelleyebilen ve kan pıhtılarının oluşmasını önleyebilen kükürt içeren bileşikler.

Kırmızı ve sarı soğan diğer antioksidanlardan daha zengindir. Aslında, sarı soğan, beyaz soğandan neredeyse 11 kat daha fazla antioksidan içerebilir. Soğanı pişirme, bazı antioksidanları önemli ölçüde azaltabilir.

Soğan Sağlıklı mı?

İster çiğ olsun, ister pişmiş, soğanın pek çok yararı vardır. Soğan mükemmel bir C ve B6 vitamini, folat, demir ve potasyum kaynağıdır. Soğuk algınlığı ve gribe karşı koruma sağlayan manganez açısından da zengindir.

Soğanda bulunan iki fitokimyasal olan allium ve allil disülfür, vücuda girdikten sonra allisine dönüştürülür. Allisin, belirli çalışmalara göre kanser ve diyabetle savaşan özelliklere sahiptir.

Ayrıca kan damarlarının sertliğini azaltabilir ve kan basıncı seviyelerini düşürebilir. Frenk ve arpacık soğanı gibi diğer soğan türlerinin de benzer faydaları vardır.

Soğan ayrıca iltihapla savaşan başka bir antioksidan olan kuersetin içerir. Soğanı pişirmek, kuersetin değerini düşürmez, antioksidanı sebzeden yemeğin suyuna aktarır.

Soğan, sarımsakla birleştirildiğinde daha büyük faydalar sağlayabilir. İkisinin birlikte etkili antidepresan, ağrı kesici, antikoagülan ve antienflamatuar oldukları bilinmektedir.

Soğan Yemenin Faydaları Nelerdir?

Soğanın güçlü antioksidan özelliklere sahip olduğu, inflamasyonu azalttığı ve zararlı mikroorganizmaların büyümesini baskıladığı bilinmektedir.

Anti-mikrobiyal etkiye sahiptir

Çevremizde olduğu kadar vücudumuzun içinde de birçok mikroorganizma vardır. Bazıları zarar verebilir. Soğan ekstraktları ve uçucu yağlar, bakteri ve mayalar gibi zararlı mikroorganizmaların büyümesini baskılamıştır.

Kan şekerini dengeler

Diyabet, yüksek kan şekeri düzeyleri ile karakterize yaygın bir hastalıktır. Hayvan çalışmaları, soğanın kan şekeri seviyelerini dengeleyebileceğini göstermiştir.

İnsanlarda da aynı etki saptanmıştır. Şeker hastalarında yapılan bir araştırma, günde 100 gram çiğ soğanın kan şekeri düzeylerinde anlamlı bir düşüşe neden olduğunu buldu. Çiğ soğan, hem tip 1 hem de 2 diyabetin yönetiminde faydalı olabilir.

Kemik sağlığına faydalıdır

Osteoporoz, özellikle menopoz sonrası kadınlarda sık görülen bir sağlık problemidir. Sağlıklı beslenme, bu rahatsızlığı önlemek için en büyük tedbirdir.

Hayvan çalışmaları, soğanın kemik bozulmalarına karşı koruyucu etkilere sahip olduğunu ve hatta kemik kütlesini artırabileceğini göstermiştir.

50 yaş üzeri kadınlarda yapılan çok geniş bir gözlem çalışması, düzenli soğan yemenin, artmış kemik yoğunluğu ile bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur.

Yeni yapılan kontrollü bir araştırmada, soğan da dahil olmak üzere seçilen meyve, otlar ve sebzelerin yenmesi, postmenopozal kadınlarda kemik kaybını azalttı.

Kanseri önlemeye yardımcı olur

Kanser, vücudun kontrolsüz hücrelerinin büyümesi ile karakterize, yaygın bir hastalıktır. Dünyanın önde gelen ölüm nedenlerinden biridir.

Gözlemsel çalışmalar, soğan tüketiminin artması ile mide, göğüs, kolon ve prostat kanseri gibi çeşitli kanser türlerinin riskinin azalmasını ilişkilendirmiştir.

Kalp sağlığını iyileştirir

Kırmızı soğandaki flavonoidler kalp sağlığı için faydalıdır. Soğan ayrıca kalp hastalığını önlemeye yardımcı olabilecek organosülfür bakımından da zengindir.

Bir Arjantin çalışmasına göre, sebzede bulunan organosülfür bileşiklerinin alımı kardiyovasküler hastalık riskini azaltabilir. Soğan, doğal kan inceltici görevi gören, kalp krizi ve felç riskini azaltan tiyosülfinatlar içerir.

Soğandaki kuersetin kalp hastalığı ile savaşma potansiyeline sahiptir. Kalp sağlığını destekleyen hem antioksidan hem de anti-inflamatuar özellikler sunar. 

Soğan, kolesterol seviyelerini iyileştirebilir, bu sonuçta kalbe fayda sağlar. Cambridge University Press tarafından yayınlanan bir rapora göre, soğandaki flavonoidler obez kişilerde LDL (kötü kolesterol) seviyelerini düşürmeye yardımcı olur.

Soğan ayrıca kan trombositlerinin birbirine yapışmasını engeller, bu da pıhtılaşmaya ve sonunda kalp krizine yol açabilir. Ayrıca yüksek tansiyonu önler. Tavşanlar üzerinde yapılan başka bir çalışma, soğanın aterosklerozu önleyebileceğini gösterdi. 

Sindirimi teşvik eder

Soğanın sindirim faydaları, sebzede bulunan bir lif olan inüline bağlanabilir. İnülin, bağırsaklardaki faydalı bakteriler için besin kaynağı görevi görür. Bu lifi tüketmek, vücudun sağlıklı bakteri seviyelerini korumasına yardımcı olur. 

Soğandaki bir başka çözünür lif olan oligofruktozun (inülinin bir alt grubudur) farklı ishal türlerini önlediği ve tedavi ettiği bulunmuştur. Sebzedeki fitokimyasallar mide ülseri riskini azaltabilir.

Soğandaki doğal prebiyotikler de kabızlığı hafifletmeye yardımcı olabilir. Ayrıca, daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmasına rağmen, mide ağrısı ve mide solucanlarının tedavisine yardımcı olabileceği düşünülüyor.

İnflamasyonu ve diğer alerjileri önler

Soğandaki kuersetin (ve diğer flavonoidler) iltihaplanmayı önlemeye yardımcı olabilir. Soğan ayrıca hücrelerin histamin salgılamasını önleyerek alerjileri tedavi eder.

Sebze ayrıca antibakteriyel özelliklere sahiptir. Bir araştırmaya göre, soğan özleri, diş çürükleri ve diğer alerjilerden sorumlu bakteri olan Streptococcus mutans ve Streptococcus sobrinus’a karşı etkiliydi. Sebzenin ayrıca yara iyileşmesini hızlandırabilen antibiyotik etkileri vardır.

Bağışıklık sistemini geliştirir

Soğan, bağışıklık fonksiyonunu uyaran selenyum içerir. Mineral, olumsuz etkilere sahip olabilen aşırı bağışıklık tepkisini önler.

Selenyumdan yoksun bağışıklık hücreleri verimsiz bir şekilde gelişir ve çoğalır. Bu tür hücreler aynı zamanda önemli proteinleri üretmede ve kalsiyumun taşınmasında da zorluk çeker.

Soğan, soğuk algınlığı ve grip tedavisinde kullanıldığı Rusya’da da bitkisel ilaç olarak kabul edilmektedir.

Bazı kaynaklar enfeksiyonu ortadan kaldırdığını ve vücudu nemlendirdiğini söylüyor. Bunu yapmak bağışıklık sistemini de güçlendirir.

Soğuk algınlığı tedavisi için soğan çayı içebilirsiniz. Bu çay, bağışıklık kazandırır ve rahatsızlıkları önlemeye yardımcı olur.

Çayı yapmak için, bir soğanı kesin, suda kaynatın ve suyunu için. Bu, soğuk algınlığı ve diğer hastalıklar için hızlı bir çaredir. Ayrıca zencefil gibi başka malzemeler de ekleyebilirsiniz.

Soğanın anti-inflamatuar özellikleri de astımı iyileştirmeye yardımcı olabilir. Bu etki kuersetine bağlanabilir (ortalama bir soğan 50 mg içerir).

Solunum sağlığını teşvik eder

Soğanın anti-inflamatuar özellikleri solunum rahatsızlıklarını hafifletmeye yardımcı olabilir. 

Uyku kalitesini artırır

Soğan, bir araştırmaya göre uykuyu iyileştirebilen ve hatta stresi azaltabilen prebiyotikler içerir. Bağırsaktaki faydalı bakteriler prebiyotik lifi sindirdiğinde çoğalır ve bağırsak sağlığını iyileştirir ve daha da önemlisi metabolik yan ürünleri serbest bırakır. Bu yan ürünler beyin işlevini etkileyebilir ve uykuya neden olabilir.

Göz sağlığını geliştirir

Soğandaki kükürt, göz merceğinin sağlığını iyileştirir. Antioksidan görevi gören glutatyon adlı bir proteinin üretimini uyarır.

Daha yüksek glutatyon seviyeleri, glokom, maküler dejenerasyon ve katarakt riskinin azalması anlamına gelir .

Soğandaki selenyum, gözdeki (gözdeki hücreleri koruyan) E vitaminini destekler. Soğan özleri ayrıca kornea bulanıklığının gelişmesini önlemeye yardımcı olabilir.

Ağız sağlığı için faydalıdır

Soğan, diş çürümesine neden olan bakterileri azaltmaya yardımcı olan tiyosülfinatlar ve tiyosülfonatlar (sülfür bileşikleri) içerir.

Sebze ayrıca dişleri sağlıklı tutabilen C vitamini açısından da zengindir. 

Ancak soğanın dezavantajı, ağız kokusuna neden olabilmesidir. Bu nedenle, soğan yedikten sonra ağzınızı iyice yıkayın.

Kan pıhtısını önler

Soğan, rutin adı verilen ve kanın pıhtılaşmasını önlemeye yardımcı olabilecek bir bileşik içerir. Çok sayıda fare çalışmasında, rutinin en güçlü anti-trombotik bileşik olduğu bulunmuştur.

Soğandaki rutin, kan pıhtıları oluştuğunda çok hızlı salınan bir enzimi (protein disülfür izomeraz) bloke etmeye yardımcı olur.

Enerji verir

Soğandaki lif, sindirimi yavaşlatır ve enerji seviyelerini sabit tutar. Sebzedeki inülin, dayanıklılık seviyesini korumaya yardımcı olur.

Beyin sağlığını geliştirir

Araştırmalar, soğandaki antioksidanların beyindeki zararlı toksinlerle bağlandığını ve onları vücuttan attığını gösteriyor. Soğandaki kükürt içeren bileşikler de yaşa bağlı hafıza kaybını yavaşlatabilir. Soğan özlerinin hipokampusu koruduğu bulunmuştur.

Sebzedeki di-n-propil trisülfür adı verilen bir başka kükürt bileşiği, hafıza bozukluğunu iyileştirir.

Oksidatif stresi azaltır

Çin’deki bir araştırmaya göre, soğan suyu içmek, oksidatif stresi düzenlemeye yardımcı olabilir. Sebzede bulunan kuersetin, oksidatif strese bağlı hastalıkları önleyebilir. Aynı zamanda DNA’yı oksidatif stresin neden olduğu hasara karşı korur.

Soğan Yemenin Cilde Faydaları

Cildi parlatır

Soğan, cilt sağlığına katkıda bulunan A, C ve E vitaminleriyle doludur. Cildi serbest radikallerin neden olduğu erken yaşlanmaya karşı korur.

Sebze güçlü bir antiseptik olduğu için cildi, sorunlara neden olan bakterilerden de koruyabilir. C vitamini cilde parlaklık kazandırır.

Yaşlanmanın etkileriyle mücadele eder

Soğanın yaşlanma karşıtı muazzam faydaları vardır. Antioksidan A, C ve E vitaminleri, zararlı UV ışınlarının neden olduğu hasara karşı savaşır ve cildin erken yaşlanmasına neden olan serbest radikal hasarını önler.

Soğan, cildin kırışıksız kalmasını sağlayan en güçlü antioksidan olan en zengin kuersetin kaynaklarından biridir. Vitaminler ve kükürt ise cildi korur, yumuşak ve esnek tutar. Soğanın yaşlanmayı geciktirici nitelikleri, kükürt açısından zengin fitokimyasalların varlığına bağlanır.

Cilde taze soğan suyu ile masaj yapmak, kan dolaşımını artırmaya yardımcı olur ve cilde daha genç ve ışıltılı bir görünüm kazandırarak, genel görünümünü iyileştirir.

Akne tedavisine yardımcı olur

Soğan cildi sivilceye neden olan bakterilerden ve diğer cilt enfeksiyonlarından koruyan güçlü bir antiseptiktir. Sebze, akne ve sivilce tedavisinde kullanılabilir.

Bu amaçla 1 yemek kaşığı soğan suyunu karıştırıp veya 1 yemek kaşığı zeytinyağı ekstresini yüzünüze uygulayabilirsiniz. 20 dakika bekletin ve sonra yıkayın. 

Böcek sokmaları ve ısırıklarını tedavi eder

Soğan, böcek sokmaları ve ısırıklarını yatıştırmak için kullanılabilir. Bu durumda yapılması gereken, sokmanın veya ısırığın üzerine bir soğan dilimi koymak. Sebzenin anti-inflamatuar özellikleri, böcek ısırıklarının neden olduğu yanık, kaşıntı ve şişliği azaltmaya yardımcı olur.

Soğanın Saça Faydaları

Saç büyümesini teşvik eder

Soğan suyu, kükürt içeriği nedeniyle saç büyümesini teşvik eder. Keratin kükürt açısından zengindir ve güçlü saçlar için gereklidir.

Saç derisine uygulandığında, soğan suyu daha güçlü ve daha kalın saçlar için bu ekstra kükürdü sağlar. Kükürt, aynı zamanda, sağlıklı cilt hücrelerinin üretimine ve saç büyümesine yardımcı olan kolajen üretimini de uyarabilir.

Taze soğan suyunu saç derinize ve saçınıza masaj yaparak uygulayın. 15 dakika bekletin, her zamanki gibi bir şampuan kullanarak yıkayın.

Kepek tedavisine yardımcı olur

Soğan suyu kepek oluşumunu destekleyen bakterileri öldürebilir. Kepek dışında soğan, diğer kafa derisi enfeksiyonlarının tedavisinde de yardımcı olabilir. 

Saç rengini korur

Saçı parlaklaştırmanın yanı sıra hoş bir bakır rengi vermek için saçınıza soğan suyu uygulayabilirsiniz. 

Soğan Nasıl Saklanmalı?

Hem kuru hem de yeşil soğan tüm yıl boyunca mevcuttur. Soğan alırken temiz, biçimli, boyun kısmı açık olmayanları tercih edin. 

Kuru soğan, birkaç ay saklanabilir. Serin, kuru, iyi havalandırılan bir yerde saklanmalıdır. Nemi emdikleri için lavabonun altında saklanmamalıdır. 

Çoğunlukla, yemeğin hazırlanmasından sonra soğanın bir kısmı kalır. Bu soğanlar yeniden kullanım için saklanabilir. Plastiğe sarılmalı veya sıkıca kapatılmış bir kaba konulmalı ve 2 ila 3 gün içinde kullanım için soğutulmalıdır.

Uygun depolamanın yanı sıra, soğan düzenli olarak kontrol edilmelidir. Sümüksü veya rengi atmış soğanlar atılmalıdır. Taze soğan, bir haftaya kadar buzdolabında saklanabilir.

Çok Soğan Yemenin Zararları Nelerdir?

Soğan yemek, kötü bir nefes kokusuna ve tatsız bir vücut kokusuna neden olabilir. 

Soğan intoleransı ve alerjisi

Soğan alerjisi nadirdir ancak çiğ soğana olan intolerans oldukça yaygındır. Soğan intoleransının belirtileri; mide yanması ve gaz gibi sindirim semptomlarıdır. Bazı insanlar soğana dokunduklarında da  alerjik reaksiyonlar yaşayabilir.

FODMAP

Soğan birçok insanın sindiremediği kısa zincirli karbonhidratlardan oluşan FODMAP‘leri içerir. Şişkinlik, gaz, kramp ve ishal gibi rahatsız edici sindirim belirtilerine neden olabilir. İrritabl bağırsak sendromu (IBS) olan kişiler genellikle FODMAP’lara karşı duyarlıdır ve soğanı sindiremezler.

Hayvanlar için tehlikelidir

Soğan insanlar için sağlıklıysa da, köpekler, kediler, atlar ve maymunlar gibi bazı hayvanlar için ölümcül olabilir.

Bu durumun sorumlusu, sülfoksitler ve sülfitler denilen, Heinz vücut anemisi adı verilen bir hastalığa neden olan bileşiklerdir.

Heinz vücut anemisi, anemi oluşturan kırmızı kan hücrelerinde hasar ile karakterizedir. Evde bir hayvanınız varsa, evcil hayvanınıza soğan vermeyin.

Kan şekeri düzeylerinde büyük düşüş

Soğan kan şekerini düşürür, bu nedenle şeker hastaları tüketmeden önce kan şekerini kontrol etmelidir çünkü kan şekerini çok fazla düşürebilir.

Mide yanması

Soğan çeşitli gastrointestinal rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmasına rağmen aşırı tüketimi mide tahrişine, kusmaya, mide bulantısına ve yanmaya neden olabilir. Soğan kullanımından dolayı düzenli olarak bu tür durumlarla karşılaşırsanız, sağlık uzmanına danışın.

Cilt tahrişi

Bazı insanlar soğan suyunu cilde sürerken yüz veya cilt tahrişi ve kızarıklık yaşayabilir. Bu nedenle, uygulamadan önce cildinizin küçük bir bölgesinde test etmeniz önerilir.

Hamile ve emziren kadınlar

Hamile ve emziren kadınlar, bu aşamalarda sıklıkla mide ekşimesine neden olduğu için soğan tüketim miktarını sınırlamalıdır.

Mide ekşimesi

Kontrolsüz soğan tüketimi, mide ekşimesine neden olabilir. Kalp rahatsızlığı olan kişilerde olumsuz etkilere neden olabilir. Bu tür durumlarda acil tıbbi yardım gereklidir.

Ağız kokusu

Soğan, yüksek kükürt içeriğine atfedilebilecek güçlü aroması nedeniyle tüketildikten sonra genellikle kötü bir nefes bırakır.

Kan basıncı

Soğan, sistolik ve diyastolik kan basıncını düşürebilir. Bu nedenle, tansiyon için ilaç alanların tüketiminde dikkatli olmaları gerekir.

Antikoagülan özellik

Soğan kullanımı, antikoagülan özelliğinden dolayı kanın pıhtılaşmasını engelleyebilir. Soğanı diğer antikoagülan ilaçlarla takviye etmek kanama ve morarma riskini artırabilir. Soğan tüketiminin bu ciddi yan etkisinin farkında olunmalıdır.

Yazıyı Paylaşın!!!

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir