Kilodan Sorumlu Hormon -Leptin-

Leptin, vücudun yağ hücreleri tarafından üretilen bir hormondur. Çoğunlukla “tokluk hormonu” olarak adlandırılır.

Kilo almak, vücutta yağların birikmesi, kilo vermek yağların yakılması anlamına gelir.

Besinlerin kalorilerini hesaplayıp gün içinde harcayacağımızdan daha az kalori alarak zayıflamak hala geçerliliğini yitirmese de, yeni yapılan çalışmalarla boyut değiştirmiştir.

Son yapılan çalışmalarla zayıflamada hormonların etkisinin olduğu, bu hormonlar çalışmazsa kilo verilemeyeceği ortaya çıkmıştır. Vücudumuzdaki birçok hormon bu sürece dahildir.

Kilo vermede hangi hormonların düzenli çalışmasının gerekli olduğu apayrı bir yazı konusu. Biz bu yazıda zayıflamada insülin ile birlikte senkronize çalışan leptin hormonundan bahsedeceğiz.

leptin ne demek

Kalıcı ve daha kolay şekilde kilo vermek istiyorsanız yazıyı dikkatle sonuna kadar okuyun. Yazıda “leptin ne demek”, “leptin hormonu nedir”, “leptin direnci”, “leptin hormonu nasıl çalışır” konuları ile ilgili bilmeniz gerekenler ve bu hormonun zayıflama sürecini nasıl yönettiği anlatılacak.

Leptin Hormonu Ne İşe Yarar?

Ne kadar kilo verirseniz verin, belli bir yerde tıkanırsınız. Bu tıkanıklığın sebebi genelde leptindir. Kilo verme sürecinde büyüme hormonu, adrenalin, kortizon, tiroit, serotonin gibi daha birçok adını belki de hiç duymadığınız hormonlar rol oynar.

Birbiriyle ilişkisi bakımından öncelikle leptin, insülin ve ghrelin hormonlarını açıklayalım.

Leptin Nedir?

Leptin tokluk, ghrelin açlık hormonu olarak bilinir. Şöyle bir örnekle daha iyi anlayacaksınız: Koca bir dilim pasta hayal edin.

Bunu size hayal ettiren ve yemeniz gerektiğini kulağınıza fısıldayan ghrelin hormonudur. Pastayı yedikten sonra “yeter artık doydun” diyen ise leptin hormonudur. Peki insülin?


İnsülin, pankreasta salgılanan ve kan şekerini enerjiye dönüştüren hormondur. Yedikleriniz insülin hormonunun çalışmasını sağlar ve insülin hormonu da bunları enerjiye dönüştürür. 

Enerjiye dönüşmeyenler ise yağ olarak daha sonra kullanılmak üzere depolanır.

Yemek yedikten 2 saat sonra yedikleriniz sindirilmeye başlar ve bu sırada glukagon hormonu devreye girer. 

Bu hormon karaciğerde önceden depolanmış yedek şekerin kana geçmesini ve yaşamsal fonksiyonları devam ettirebilmek için gerekli enerji şeklinde kullanılmasını sağlar.

2 saat süren glukagon hormonunun etkisi geçtikten sonra, leptin hormonu devreye girer. Bu hormonun fonksiyonu, yaşamsal faaliyetleri devam ettirebilmek için vücudun çeşitli yerlerinde birikmiş yağları yakmasıdır.

Kısaca özetlersek; insülin kan şekerinin kullanılmayan kısımlarını depo eder, leptin ise bu depoda birikmiş yağları yakar. Böylece kilo verme gerçekleşir.

Leptin ne zaman devreye girer?

Kilo verebilmek için leptin hormonunu çalıştırmak şarttır.  Yukarıda açıklandığı gibi 2 saat insülinin ve 2 saatte glukagonun etkisinden sonra bu hormon yemek yedikten 4 saat sonra devreye giriyor.

Leptin ne zaman salınır?

Bu 4 saati bir şey yemeden geçirebilirseniz, salınmaya başlar. Yemek yedikten sonra sık sık bir şeyler yerseniz kan şekeriniz sürekli yüksek kalarak yağlar sürekli depoya gönderilecektir.

Ama öğünleriniz arasında 5-6 saatlik bir süre olursa 4 saatten sonra devreye giren leptin hormonu yağları yakabilmek için zaman bulacaktır.

Leptin Nasıl Çalışır?

Leptin alıcıları vücudun her yerine dağılmıştır fakat bu hormonun en aktif olduğu yer beyindir. Bir yemek yediğinizde vücudun her yerindeki yağ hücreleri bu hormonu salgılar.

Alıcılar sayesinde bu sinyaller beynin iştahını kontrol eden hipotalamusa iletilir.

Doğru şekilde çalıştırıldığında, yağ stoklarınızdan yararlanır ve onları azaltmaya yardımcı olur. Ancak sinyalleriniz çalışmadığında yemeye devam edersiniz çünkü kendinizi yeterince yememiş hissedersiniz.

Siz uyurken de gece boyunca bu hormon salgılanır. Uykuda salgılanması tiroidin salgılanmasında etkili olan tiroit canlandırıcı hormon seviyelerini artırır.

Leptin Eksikliği ve Sinyallerin Bozulması

Bu kritik hormonun düzeyleri birkaç şekilde bozulabilir. Düşük seviyede leptinle doğmuş olabilirsiniz.

Bilim insanlarına göre genlerden biri üretime zarar verir ve çocukluktan beri obez olmanıza yol açar. Bu son derece nadir görülen bir olaydır ki siz de olsa şimdiye fark ederdiniz.

Leptin hormonu eksikliğini, yedikleriniz ve miktarları da etkiler. Yedikçe vücudunuz yağlanır, vücudunuz yağlandıkça daha çok leptin üretirsiniz.


Vücut aşırı yemeye bağlı olarak bu hormonu ürettikçe leptin alıcıları bitap düşer ve artık sinyalleri tanımamaya başlar.

Leptin direnci olan insanlarda bu hormonun seviyeleri çok yüksektir fakat alıcılar bunları tanımaz. Sonuç olarak yedikçe açlık hissedersiniz ve metabolizmanız yavaşlar.

Leptin Hormonunu Bozan Şeyler

– Karında yağlanma

– Yaşlanma

– Çok fazla karbonhidratla beslenme

– Çok miktarda trans yağla beslenme

– Enfeksiyonlar

– İltihap

– Menopoz

– Yetersiz uyku

– Obezite

– Sigara içmek

– Stres

Leptin Eksikliğinin Belirtileri

– Sürekli açlık

– Depresyon

– Anoreksiya nevroza

Leptin Direnci Belirtileri

– Sürekli açlık

– Diyabet

– Tiroit hormonlarında artış

– Kalp hastalıkları

– Yüksek tansiyon

– Yüksek kolesterol

– İltihapta artış

– Obezite

Leptinin Bozulmasıyla İlişkili Hastalıklar

– Diyabet

– Karaciğer yağlanması hastalıkları

– Safra kesesi taşı

– Kalp hastalıkları

– Yüksek tansiyon

– İnsülin direnci

– Ciltte lekeler

– Testosteron eksikliği

Leptin Nelerde Bulunur?

Leptinin görevi doyduğunuzu ve yemeyi bırakmanız gerektiğini beyne sinyal göndererek bildirmektir. Ayrıca metabolizmanın çalışması için de beyne sinyaller gönderir.

Aşırı leptin seviyesi obezite ile bağlantılıdır. İştah artarken, metabolik fonksiyon azalır. Leptin ve insülin birlikte çalışır. İnsülin kan şekerini düzenleyen hormon olduğu için birlikte gıda alımı ve metabolizmayı düzenler.

Karbonhidrat içeren bir yemek yediğinizde kan şekeriniz yükselir ve pankreasa insülini serbest bırakması için mesajlar gider.

Kan dolaşımında insülin bulunması vücudun gıda alımını azaltması için beyne sinyaller göndermesini tetikler. İştah kesmek için leptin hormonu ve insülin kombine bir etkiye sahiptir ve gıda alımı konusunda beyni etkiler.

Leptin İçeren Yiyecekler

Bu hormon ağız yoluyla alınmaz. Leptin hormonu içeren besinler olsaydı, bunların kilo almak veya vermek üzerinde bir etkisi olmazdı çünkü vücut bu hormonu bağırsaklar vasıtasıyla emmez.

Yağ dokularında üretilen bir hormon olduğu için leptin içeren besinler yoktur. Ancak seviyesini artıracak ve hassasiyetini azaltacak besinler vardır.

Bu hormon fonksiyonunu tam olarak yerine getirmiyorsa, leptin hormonunu çalıştıran yiyecekler yemek, beyne iştahı kesmesine ve yağ yakmasına sebep olacak sinyalleri göndermesini sağlayabilir.

Az yemek ve etkili gıdalar yemek metabolizmanız üzerinde etkili olup kilo kaybını tetikler. Bu hormon gıdalardan karşılanamaz ama yediğinizde seviyesini dengeleyebileceğiniz gıdalar da mevcut.

– Morina karaciğeri

– Somon

– Ceviz

– Balık yağı

– Keten tohumu yağı

– Ton balığı

– Sardalya

– Soya fasulyesi

– Karnabahar

– Kabak

– Ispanak

– Kanola yağı

– Kenevir tohumu

– Yabani pirinç

Yukarıdaki listeye baktığınızda gıdalardan çoğunun omega-3 yağ asitleri içerdiğini fark edeceksiniz. Omega-3 yağ asitleri kötü kolesterolün düşürülmesi gibi sayısız yararının yanında hormon seviyelerini dengede tutmak için de önem taşır.

Leptini Bozan Yiyecekler

Aşırı derecede karbonhidrat tüketmek ya da abur cubur tarzı beslenmek bu hormonun çalışmasının en büyük düşmanıdır.

Şeker ve yüksek fruktozlu mısır şurubu içeren işlenmiş gıdalar ile birlikte, çok fazla karbonhidrat ve nişasta içeren patates ve beyaz un gibi gıdalar tüketmek hassasiyetini azaltır.

Öğünlerde büyük porsiyonlarda yemek ve çok sık yemek de hassasiyetinde bir düşüşe neden olur.

Genel olarak leptin hormonunun salgılanmasını azaltacak gıdaları şöyle sıralayabiliriz:

– Beyaz un

– Hamur işleri

– Makarna, pilav gibi yemekler

– Şeker, çikolata ve tatlılar

– Yapay tatlandırıcılar

– Fabrikasyon gıdalar ve içecekler

– Gazlı içecekler

– Patlamış mısır, patates

– İşlenmiş şarküteri ürünleri

– Süt tozu, krema, hazır soslar

Leptini Bozmayan Yiyecekler

Leptin hormonunu tetikleyen yiyecekler yemek, beyne yeniden sinyaller göndermesine yardımcı olur. Bunun için öncelikle kahvaltıda protein tüketmek gerekir.

Ayrıca lif bakımından zengin besinler ve yeşil yapraklı sebzeler tüketilmelidir. Balık da bu hormonun çalışmasını düzenler.

Teorik olarak bakıldığında kulağa çok hoş ve kolay geliyor. Leptin hormonunu çalıştıracağım ve kilo vereceğim. Aslında o kadar kolay değil.

Çalış deyince çalışmıyor bu kritik hormon. Yukarıda saydığım şu anda isimlerini bile hatırlamakta zorlandığımız kilo vermede etkili hormonlarla uyum içinde olması, insülin ve leptin direncinin gelişmemesi gibi birçok faktöre bağlı.

En çok da sizin yedikleriniz ve içtiklerinizin kalitesi etkiliyor. Tabi zamanı da… O halde leptin hormonu nasıl artar?

Leptin Hormonu Nasıl Çalıştırılır?

Leptin hormonu kilo vermede en kritik hormondur.” Diyor Canan Karatay. Eğer direnç gelişmişse bunu kırmak ve kilo vermek için yediklerimize ve ne zaman yediğimize dikkat etmemiz gerekir.

– Sık sık yemek yemeyin. Öğünleriniz arasında 5-6 saatlik zaman dilimi olsun.

– Akşam yemeğinizi en geç saat 6-7 gibi bitirin ve o saatten sonra bir şey yemeyin. Bu hormon özellikle geceleri ve uykuda etkili olur. Gece salgılanmasını sağlamak için uykudan en az 3 saat önce yeme işlemini bitirmiş olmalısınız.

– Gece 2-5 saatleri arasında mutlaka uyuyor olun. Çünkü bu saatlerde en yüksek seviyede salgılanır. Bu saatler arasında uyumuyor olmanız görevini kesintiye uğratır ve leptin etkileri azalır.

Glisemik indeksi düşük yiyecekler tüketin. Bunlar kan şekerini fazla dalgalandırmaz ve direnci kırmaya yardımcı olur.

– Günde 3 öğün yiyin. Öğün atlamak veya uzun süre aç kalmak metabolizmanın yavaşlamasına ve bu hormonunun fonksiyonunu yerine getirememesine neden olur.

– Öğünlerdeki porsiyonlarınızı küçültün. Büyük porsiyonlar özellikle de karbonhidrat bakımından zengin olanlar hormonun devreye girmesini zorlaştırır.

– Yediğiniz protein miktarını artırın. Kaliteli proteinler açlığınızı kontrol etmenizi sağlar ve öğünler arasında 5-6 saatlik süre kalmasında size yardımcı olur.

– İşlenmiş gıdalar ve şekerden uzak durun. Sağlığınızı korumak ve direnci kırmak için gereklidir.

– Organik beslenin.

– Günde en az 2 litre su için.

– Hareketli bir yaşamı tercih edin. Her gün egzersiz yapmaya dikkat edin. Örneğin; 45 dakikalık bir yürüyüş gibi…

Yazıyı Paylaşın!!!

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir