Kakaonun Faydaları, Zararları ve Besin Değeri

Kakaonun ilk olarak Orta Amerika Maya uygarlığı tarafından kullanıldığı düşünülmektedir.

16.yüzyılda İspanyol fatihler tarafından Avrupa’ya tanıtıldı ve hızla sağlığı geliştiren bir ilaç olarak popüler hale geldi.

Kakao tozu, kakao çekirdeğinin ezilmesi, yağının çıkarılmasıyla yapılır.

Günümüzdeki en önemli rolü, çikolata üretiminde kullanılmasıdır. Modern araştırmalar, kakaonun sağlığa fayda sağlayabilecek önemli bileşikler içerdiğini ortaya çıkarmıştır.

Yazıda “kakao nedir”, “kakao ne işe yarar”, “kakao kaç kalori”, “kakao neden yapılır”, “kakao nasıl kullanılır”, “kakao faydaları ve zararları nelerdir” sorularına cevap aranacaktır.

 Kakao Nasıl Elde Edilir?

1.Adım

Kakao çekirdekleri ve çevresindeki meyve özleri, doğal fermantasyon için tipik olarak yığınlara veya kutulara yerleştirilir. Bu adımda, doğal olarak oluşan bakteriler, enerji kaynağı olarak hamurdan gelen şekeri kullanarak çoğalır.

2.Adım

Çekirdekler daha sonra güneşte veya odun ateşinde pişirilen fırınlarda kurutulur ve kakao işleyicilerine gönderilir.

3.Adım

Çekirdeklerin ince tabakaları, iç embriyonik dokudan ayrılır. Bu çıplak çekirdekler daha sonra kavrulur ve çikolata likörü oluşturmak için öğütülür.

4.Adım

Çikolata liköründeki yağın ( kakao yağı ) çoğunun mekanik olarak preslenmesiyle, ham ve en çok sevilen kakao tozu üretilir.

Kakao, kakao tozu adı verilen rafine bir özü vermek için işlenen çekirdeklerdir.

Çikolata, kakao likörünün kakao yağı ve şeker ile birleştirilmesiyle elde edilen katı bir besindir.

Nihai üründeki kakao likörünün oranı, çikolatanın ne kadar koyu olduğunu belirler.

Sütlü çikolata, tipik olarak % 10-12 kakao likörü içeren çikolata karışımına yoğunlaştırılmış veya süt tozu ilavesiyle yapılır.

Yarı tatlı veya acı tatlı çikolata genellikle bitter çikolata olarak adlandırılır ve ağırlık olarak en az % 35 kakao likörü içerir.

Beyaz çikolata, yalnızca tatlandırıcılar ve süt ürünleri ile birleştirilmiş kakao yağı içerir.

Kakao Tozu Besin Değeri

Kakao, yüksek konsantrasyonlarda polifenol, lipit, mineral, vitamin ve lif içerir.

Flavanoller, ağırlıklı olarak kakao liköründe bulunan polifenol sınıfıdır. Flavanoller, özellikle epikateşin, kateşin, kuersetin, kafeik asit ve proantosiyanidinler, güçlü antioksidanlar olarak hareket ede.

Kakao tozu ayrıca çeşitli fizyolojik etkilere sahip teobromin ve kafein içerir.

Magnezyum, bakır, potasyum ve demir gibi temel mineraller de kakao tozunda bol miktarda bulunur. 100 gram kakao tozunun besin içeriği şöyledir;

BESİN DEĞERLERİ PORSİYON BOYUTU 100G

Kaloriler 228 Yağdan Kalori 115                     
% Günlük değer*
Toplam Yağ 14g % 21
Doymuş Yağ 8g % 40
Trans Yağ 0 g
Sodyum 21mg % 1
Toplam Karbonhidrat 58g % 19
Diyet Lifi 33g % 133
Şekerler 2g
Protein 20g

VİTAMİNLER

Miktar DV%
A vitamini 0.0 IU % 0
C vitamini 0.0 mg % 0
D vitamini ~ ~
E Vitamini (Alfa Tokoferol)          0.1 mg % 1
K vitamini 2,5 mcg % 3
Tiamin 0.1 mg % 5
Riboflavin 0.2 mg % 14
Niasin 2,2 mg % 11
B6 Vitamini 0.1 mg % 6
Folat 32.0 mcg % 8
B12 vitamini 0,0 mcg % 0
Pantotenik asit 0.3 mg % 3
Kolin 12.0 mg
Betaine ~

MİNERALLER

Miktar DV%
Kalsiyum 128 mg % 13
Demir 13.9 mg % 77
Magnezyum 499 mg % 125
Fosfor 734 mg % 73
Potasyum 1524 mg % 44
Sodyum 21.0 mg % 1
Çinko 6,8 mg % 45
Bakır 3,8 mg % 189
Manganez 3,8 mg % 192
Selenyum 14,3 mcg % 20
Florür ~

Kakaonun Yararları Nelerdir?

Polifenoller bakımından zengindir

Polifenoller, meyve, sebze, çay, çikolata ve şarap gibi gıdalarda doğal olarak bulunan antioksidanlardır.

Bunlar, inflamasyonun azalması, daha iyi kan akışı, daha düşük kan basıncı, geliştirilmiş kolesterol ve kan şekeri seviyeleri dahil olmak üzere birçok sağlık yararları ile ilişkilendirilmiştir.

Kakao, en zengin polifenol kaynaklarından biridir. Özellikle güçlü antioksidan ve anti-inflamatuar etkileri olan flavanoller bol miktarda bulunur.

Bununla birlikte, kakaoyu işleme ve ısıtma süreci, yararlı özelliklerini kaybetmesine neden olabilir. 

Aynı zamanda acı lezzetini azaltmak için çoğunlukla alkali ile işlenir, bu da flavanol içeriğinde % 60’lık bir azalmaya neden olur.

Bu yüzden, kakaonun kendisi büyük bir polifenol kaynağı olmasına rağmen, kakao içeren tüm ürünler aynı faydaları sağlamayacaktır.

Nitrik oksit düzeylerini iyileştirerek yüksek kan basıncını düşürür

Kakao, hem toz halinde hem de koyu çikolata şeklinde, kan basıncını düşürmeye yardımcı olur.

Bu etki ilk olarak, kakao içmeyen ana karaya yakın akrabalarından çok daha düşük kan basıncına sahip olan, Orta Amerika’nın kakao içen ada insanlarında kaydedilmiştir.

Kakaodaki flavanollerin kandaki nitrik oksit seviyelerini iyileştirdiği düşünülmektedir, bu da kan damarlarının işlevini artırabilir ve kan basıncını düşürür.

Ek olarak, bu etki, daha yüksek tansiyonu olan ve olmayan yaşlı insanlarda daha genç insanlara göre daha yüksektir.

Bununla birlikte, işlemenin flavanol sayısını önemli ölçüde azalttığını hatırlamak gerekir, bu yüzden bu etkiler çikolatada görülmeyecektir.

İnflamasyonu azaltır ve yönetir

Araştırmacılara göre kakao tüketimini bir alışkanlık haline getirmek vücuttaki iltihap önleyici kimyasalların üretimini azaltabilir.

Kakao türevlerindeki teobromin, kafeik asit, kateşin, epikateşin, prosiyanidinler, magnezyum, bakır ve diğer aktif bileşenler, başta monositler ve makrofajlar olmak üzere bağışıklık sistemi hücrelerinin aktivasyonunu azaltarak iltihapla savaşır.

Kakao bakımından zengin yiyecekler tüketmek, irritabl bağırsak hastalığı, astım, Alzheimer, demans, periodontitis, GERD ve çeşitli kanserler gibi kronik enflamatuvar bozuklukları önleyebilir ve iyileştirebilir.

Kalp krizi ve felç riskini azaltır

Kan basıncını düşürmenin yanı sıra, kakaonun kalp krizi ve felç riskini azaltabilecek başka özelliklere sahip olduğu da görülmektedir.

Flavanol bakımından zengin olan kakao, kandaki nitrik oksit seviyesini arttırır, bu da atardamarları ve kan damarlarını gevşetir, genişletir ve kan akışını iyileştirir.

Dahası, kakaonun “kötü” LDL kolesterolü düşürdüğü, aspirine benzer bir kan inceltici etkisi olduğu, kan şekerini iyileştirdiği ve inflamasyonu azalttığı bulunmuştur.

Bu özellikler daha düşük kalp krizi riski, kalp yetmezliği ve inme ile ilişkilendirilmiştir.

157.809 kişide yapılan dokuz çalışmanın gözden geçirilmesi, daha yüksek çikolata tüketiminin, kalp hastalığı, inme ve ölüm riskinin anlamlı derecede düşüklüğüyle ilişkili olduğu bulunmuştur.

İsveç’te yapılan iki çalışma, çikolata tüketiminin günde 19 ila 30 gramlık bir porsiyon miktarına kadar; daha düşük dozda kalp yetmezliği ile ilişkili olduğunu bulmuştur ancak daha yüksek miktarlarda tüketince aynı etki görülmemiştir.

Bu sonuçlar, kakao bakımından zengin çikolatanın sık tüketilmesinin kalbe koruyucu faydalar sağlayabileceğini göstermektedir.

Kakaonun beyne faydaları

Birçok çalışma, kakaoda olduğu gibi polifenollerin, beyin fonksiyonunu ve kan akışını iyileştirerek nörodejeneratif hastalık riskini azaltabileceğini göstermiştir.

Flavanoller kan-beyin bariyerini geçebilir ve beynin işlevi için nöronlar ve önemli moleküller üreten biyokimyasal yollarda yer alırlar. 

Ek olarak, flavanoller kan damarlarının kaslarını gevşeten, kan akışını ve beyne giden kan akışını arttıran nitrik oksit üretimini etkiler.

Yüksek flavanol içeriğine sahip kakao verilen 34 yaşlı erişkinle yapılan iki haftalık bir çalışmada, beyne giden kan akışının bir hafta sonra % 8, iki hafta sonra % 10 arttığı bulunmuştur.

Daha ileri çalışmalar, günlük kakao flavanol alımının zihinsel bozukluğu olan ve olmayan kişilerde zihinsel performansı iyileştirebileceğini düşündürmektedir.

Bu çalışmalar, kakaonun beyin sağlığı üzerindeki olumlu rolünü, Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklar üzerindeki olası olumlu etkilerini göstermektedir.

Ruh halini ve depresyon belirtilerini iyileştirir

Kakaonun yaşa bağlı zihinsel dejenerasyon üzerindeki olumlu etkisine ek olarak, beyindeki etkisi de duygudurum ve depresyon belirtilerini düzeltebilir.

Duygudurum üzerindeki olumlu etkiler, kakaonun flavanolleri, triptofanın doğal duygudurum düzenleyici serotonine dönüşmesi, kafein içeriği veya sadece çikolata yemenin duyusal zevki olabilir.

Gebe kadınlarda çikolata tüketimi ve stres düzeyleri üzerine yapılan bir çalışmada, daha sık çikolata tüketiminin, stresin azalması ve bebeklerde iyileşme ile ilişkili olduğu bulunmuştur.

Ek olarak, erkeklerde yapılan bir çalışma, çikolata yemenin, genel sağlık düzeyinin iyileşmesi ve psikolojik durumun düzelmesi ile ilişkilendirildiğini göstermiştir.

Flavanoller tip 2 diyabetin belirtilerini iyileştirebilir

Çikolatanın aşırı tüketilmesi kan şekeri kontrolü için kesinlikle iyi olmamasına rağmen, kakao aslında bazı anti-diyabetik etkilere sahiptir.

Test tüpü çalışmaları, kakao flavanollerinin bağırsakta karbonhidrat sindirimini ve emilimini yavaşlattığını, insülin sekresyonunu iyileştirdiğini, inflamasyonu azalttığını ve şekerin kandan kas içine alınmasını uyardığını göstermektedir.

Bazı çalışmalarda, kakao tüketenler de dahil olmak üzere daha yüksek miktarda flavanol alımının daha düşük tip 2 diyabet riski ile sonuçlanabileceği gösterilmiştir.

Ek olarak, insan çalışmalarının gözden geçirilmesi, flavanol bakımından zengin bitter çikolata veya kakao yemenin, insülin duyarlılığını geliştirdiğini, kan şekeri kontrolünü iyileştirdiğini, diyabetik ve diyabetik olmayan kişilerde inflamasyonu azaltabildiğini göstermiştir.

Bununla birlikte, bu sonuçlar kalp sağlığı üzerindeki daha somut olumlu etkilerle birleştirildiğinde, kakao polifenollerinin diyabetin önlenmesi ve kontrol edilmesi üzerinde olumlu bir etkisi olabileceğine işaret etmekle birlikte, daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

Kanser koruyucu özelliği olabilir

Meyve, sebze ve diğer gıdalardaki flavanoller, kanser koruyucu özellikleri, düşük toksisitesi ve az sayıda yan etkisi nedeniyle büyük ilgi görmektedir.

Kakao bakımından zengin bir diyet veya kakao özleri kullanan hayvan çalışmaları meme, pankreatik, prostat, karaciğer ve kolon kanserinin yanı sıra lösemiyi azaltmada olumlu sonuçlar göstermiştir.

İnsanlarda yapılan çalışmalar, flavanol bakımından zengin diyetlerin kanser riskinde azalma ile ilişkili olduğunu göstermiştir.

Bununla birlikte, kakao için kanıtlar çelişkilidir, çünkü bazı araştırmalar hiçbir fayda bulamamıştır ve bazıları da artmış bir riski bile fark etmişlerdir.

Kakao ve kanser üzerine yapılan küçük insan çalışmaları, güçlü bir antioksidan olabileceğini ve kanserin önlenmesinde rol oynayabileceğini düşündürmektedir. Bununla birlikte, daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Theobromin ve teofilin içeriği astımlı kişilere yardımcı olabilir

Astım, solunum yollarının tıkanmasına ve inflamasyonuna neden olan ve hayatı tehdit eden kronik inflamatuar bir hastalıktır.

Kakaonun astım hastaları için yararlı olabileceği düşünülmektedir çünkü teobromin ve teofilin gibi anti-astmatik bileşikler içerir.

Theobromin kafeine benzer ve sürekli öksürüğe çare olabilir. 100 gramlık kakaoda bu bileşikten yaklaşık 1.9 gram bulunur.

Teofilin, akciğerlerin genişlemesine yardımcı olur, solunum yollarını gevşetir ve iltihaplanmayı azaltır.

Hayvan çalışmaları, kakao ekstresinin hem hava yollarının daralmasını hem de doku kalınlığını azaltabildiğini göstermiştir.

Bununla birlikte, bu bulgular insanlarda henüz klinik olarak test edilmemiştir ve kakaonun diğer anti-astmatik ilaçlarla kullanımının güvenli olup olmadığı net değildir. 

Bu nedenle, bu ilginç bir gelişme alanı olsa da, astım tedavisinde kakaonun nasıl kullanılabileceğini söylemek için henüz erken.

Anti-bakteriyel özellikler dişlere fayda sağlar

Birçok çalışma, kakaonun diş boşluklarına ve diş eti hastalığına karşı koruyucu etkilerini araştırmıştır.

Kakao, ağız sağlığı etkilerine katkıda bulunabilecek anti-bakteriyel, anti-enzimatik ve bağışıklık uyarıcı özelliklere sahip birçok bileşik içerir.

Bir çalışmada, kakao ekstresi verilen oral bakterilerle enfekte edilen sıçanlar, sadece su verilenlere kıyasla diş boşluklarında belirgin bir azalma sağlamıştır.

Ayrıca, kakao ürünlerinin bir çürüme önleyici etkisi vardır – dişlerde ve diş etlerinde herhangi bir mikrobiyal büyümeyi önlerler.

Bununla birlikte, önemli bir insan çalışması yoktur ve insanlar tarafından tüketilen kakao ürünlerinin çoğunluğu da şeker içerir. 

Sonuç olarak, kakaonun ağız sağlığı yararlarını deneyimlemek için yeni ürünler geliştirilmeye ihtiyaç duyulacaktır.

Libido ve cinsel performansı arttırabilir

Kakao, çikolatanın saf, rafine edilmemiş şeklidir. İçeriğindeki theobromine, kan damarı genişletici görevi görür ve bu amaçla modern tıpta kullanılır.

Aynı zamanda vücuttaki kan akışını artırır çünkü kan basıncını düşürür, iltihabı azaltır, arterleri genişletir.

Kakaoda bulunan bir başka ruh hali iyileştirici kimyasal fenetilamindir, bu kimyasal, aşık olduğumuzda salınan endorfinlerin aynısını salar ve bu da cinsel yaşamı iyileştirmeye yardımcı olabilir.

Kakaonun Cilde Faydaları

Kakao ve kakaodan elde edilen ürünler epikateşin, kateşin, epigallik asit, kafeik asit ve teobromin gibi flavanoller bakımından zengindir.

Bu bileşikler, özellikle ciltteki UV ve görünür ışığa maruz kalma nedeniyle oluşan serbest radikalleri temizler. 

Bitter çikolata, anti-inflamatuar ve antioksidan özelliklerin yanı sıra yaşlanma karşıtı etkiye sahiptir. Eritemi ve cilt kanserlerini yaklaşık % 25 oranında azalttığı belirlenmiştir.

Kakao yağının topikal uygulaması ciltteki kırışıklıkları, ince çizgileri, koyu lekeleri, sivilceleri, lekeleri ve çatlakları azaltabilir.

Kakaonun Saça Faydaları

Magnezyum, hücre bölünmesi ve büyümesinde hayati bir rol oynar. Hücrelerdeki, özellikle saç köklerindeki anti-inflamatuar ve onarım mekanizmalarından sorumludur.

Kakao tüketmek, daha çok menopozdan sonra köklerden saç büyümesini hızlandırabilir. Ayrıca saç sağlığını ve büyüme düzenini etkileyen iltihabı da önler.

Kakao Zayıflatır mı?

Biraz çelişkili bir şekilde, kakao tüketimi, çikolata şeklinde ile, kilo kontrolüne yardımcı olabilir. 

Kakaonun enerji kullanımını düzenleyerek, iştahı ve inflamasyonu azaltarak ve yağ oksidasyonunu ve doygunluk hislerini arttırarak zayıflama sürecine destek olabileceği düşünülmektedir.

Düşük karbonhidratlı diyet uygulayan kişileri izleyen bir kilo kaybı çalışması, günde 42 gram veya yaklaşık % 1.5 kakao içeren çikolata verilen bir grubun, normal diyet grubundan daha hızlı kilo verdiğini bulmuştur.

Beyaz ve sütlü çikolatanın bitter çikolata ile aynı yararları yoktur. Bitter çikolatanın daha yüksek kakao içeriği olduğu düşünüldüğünde, zayıflama faydaları bitter çikolataya ait olmalıdır. Diğer çikolata çeşitlerinin şeker içeriği yüksek olabilir.

Kakao Nasıl Tüketilir?

Kakao ekleyerek tüketebileceğiniz yiyecekler şöyledir:

Bitter çikolata

Kaliteli olduğundan ve en az % 70 kakao içerdiğinden emin olun. 

Sıcak / soğuk kakao

Kakaoyu sıcak veya soğuk sütle karıştırın.

Smoothie

Smoothielere zengin bir besin içeriği katmak ya da çikolatalı tat vermek için kakao ekleyebilirsiniz.

Pudingler

Ev yapımı pudinglere çiğ kakao tozu ekleyebilirsiniz.

Meyvenin üzerine serpin

Kakao özellikle muz veya çileğin üzerine serpilir.

Granola barlar

Sağlık yararlarını artırmak ve lezzeti zenginleştirmek için ev yapımı granola bar karışımına kakao ekleyin.

Kakao Nerelerde Kullanılır?

Kakao çoğunlukla sütlü ve bitter çikolata dahil olmak üzere çikolata olarak tüketilir (beyaz çikolatada aslında kakao yoktur). 

Çikolatadaki kakao yüzdesi ne kadar yüksekse, yararı sağlama olasılığı o kadar yüksektir.

Çikolataya ek olarak kakao, kakao çekirdeği, likör, toz ve kabuk olarak satılmaktadır.

Kakao ayrıca kapsüllere eklenebilir. Kakao ve kakao yağı içeren topikal ürünler de vardır.

Kakao Zararları Nelerdir?

Ölçülü tüketildiğinde kakao genellikle güvenli olsa da, yüksek miktarlar olumsuz etkilere neden olabilir.

Kakao, kafein ve ilgili kimyasallar içerir. Çok miktarda yemek, sinirlilik, idrara çıkma artışı, uykusuzluk ve hızlı kalp atışı gibi kafeinle ilgili yan etkilere neden olabilir.

Kakao, alerjik cilt reaksiyonlarına, kabızlığa neden olabilir ve migren baş ağrılarını tetikleyebilir. Ayrıca mide bulantısı, bağırsak rahatsızlığı, mide gurultusu ve gaz gibi sindirim şikayetlerine neden olabilir.

Kakao kanın pıhtılaşmasını yavaşlatabilir. Çok fazla kakao tüketmek, kanama bozukluğu olan kişilerde kanama ve morarma riskini artırabilir.

Kakaodaki kafein, özellikle büyük miktarlarda alındığında ishali kötüleştirebilir.

Önemlisi, kakaonun birçok potansiyel sağlık yararı olmasına rağmen, ticari çikolata ve ürünleri genellikle şeker, yağ ve katkı maddeleri gibi sağlıklı olmaktan uzak yüksek miktarda bileşikler içerir.


Toz kakaoyu nerelerde kullanırsınız? Kullanım alanlarınızı bizimle paylaşabilirsiniz.

Yazıyı Paylaşın!!!

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir