Doğurganlığı Arttırmanın Doğal Yolları Nelerdir?

Doğurganlık sorunları çiftlerin % 15’ini etkileyen bir durumdur. Doğurganlığı artırmak ve daha hızlı hamile kalmak için bazı doğal yollar var.

Beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri doğurganlık oranını % 69’a kadar çıkartabilir. İşte doğurganlığı artırmak ve daha hızlı hamile kalmak için doğal yollar

Doğurganlığı Artırmanın Yolları

Antioksidan bakımından zengin gıdalar yiyin

Folat ve çinko gibi antioksidanlar hem kadınlarda hem de erkeklerde doğurganlığı artırabilir.

Antioksidanlar, vücuttaki serbest radikalleri etkisiz hale getirir, ki bu da hem sperm hem de yumurta hücrelerini olumlu etkiler.

Genç, yetişkin erkeklerden oluşan bir çalışma, günde 75 gram antioksidan bakımından zengin ceviz yemenin sperm kalitesini iyileştirdiğini keşfetti.

İn vitro fertilizasyon yapılan 60 çiftle yapılan bir başka çalışmada, antioksidan bir takviye almanın gebelikte %  23 daha fazla şans sağladığı bulundu.

Meyveler, sebzeler, fındık ve tahıl gibi gıdalar, C ve E vitamini, folat, beta-karoten ve lutein gibi faydalı antioksidanlarla doludur.

Daha zengin bir kahvaltı yapın

Kahvaltı yapmak önemlidir ayrıca doğurganlık sorunları olan kadınlara yardımcı olabilir. Bir çalışma, daha fazla miktarda kahvaltı yapmanın infertilitenin önemli bir nedeni olan polikistik over sendromunun (PCOS) hormonal etkilerini düzeltebileceğini bulmuştur.

PCOS’lu normal kilolu kadınlar için kalorinin çoğunu kahvaltıda almak, insülin düzeylerini % 8, testosteron düzeylerini % 50 azalttı ki bunlar yüksek oranlarda infertiliteye katkıda bulunur.

Buna ek olarak, bu kadınlar, daha küçük bir kahvaltı ve daha büyük bir akşam yemeği yiyen kadınlarından % 30 daha fazla yumurtladılar ve bu da doğurganlığı artırdığını gösteriyor.

Ancak, akşam yemeğinin boyutunu küçültmeden kahvaltının boyutunu yükseltmenin muhtemelen kilo almaya yol açacağını da belirtmek gerekir.

Trans yağlardan kaçının

Her gün sağlıklı yağlar tüketmek, doğurganlığı artırmak açısından önemlidir. Ancak, trans yağların, insülin duyarlılığına olumsuz etkilerinin olması nedeniyle, infertilite riski ile ilişkilidir.

Trans yağlar genellikle hidrojene edilmiş bitkisel yağlarda bulunur ve çoğunlukla bazı margarin, kızartılmış gıdalar, işlenmiş ürünler ve pişmiş ürünlerde bulunur.

Büyük bir gözlemsel çalışma, trans yağlardan daha yüksek ve doymamış yağlardan düşük bir beslenmenin infertiliteye neden olabileceğini tespit etmiştir.

Tekli doymamış yağlar yerine trans yağları seçmek, infertilite riskini % 31 oranında artırabilir. Karbonhidrat yerine trans yağları yemek bu riski % 73 oranında artırabilir.

Karbonhidratı tüketimini azaltın

Polikistik over sendromu olan kadınlar için genellikle düşük karbonhidrat diyeti tavsiye edilir. Düşük karbonhidratlı diyetler, menstruasyon düzenliliğine yardımcı olurken sağlıklı şekilde kilo vermeye, insülin düzeylerini düşürmeye ve yağ kaybını teşvik etmeye yardımcı olabilir.

Büyük bir gözlemsel çalışma, karbonhidrat alımı arttıkça infertilite riskinin de arttığını tespit etmiştir. Çalışmada, daha fazla karbonhidrat yiyen kadınların, düşük karbonhidrat diyeti izleyenlerinkinden % 78 daha fazla infertilite riski vardı.

Polikisik over sendromlu aşırı kilolu ve obez kadınlar arasındaki bir diğer küçük çalışma, düşük karbonhidrat diyetinin infertiliteye katkıda bulunabilecek insülin ve testosteron gibi hormon düzeylerini azalttığını bildirmiştir.

Daha az rafine karbonhidrat tüketin

Sadece önemli olan karbonhidrat miktarı değil aynı zamanda türüdür. Rafine karbonhidratlar özellikle sorunlu yiyecek gruplarıdır.

Rafine karbonhidrat şekerli gıdalar ve içecekler, beyaz makarna, ekmek ve pirinç gibi işlenmiş tahılları içerir.

Bu karbonhidratlar çok çabuk emilir ve kan şekeri ve insülin düzeylerinde artışlara neden olur. Rafine karbonhidratların ayrıca yüksek glisemik indeksi (GI) vardır.

Büyük bir gözlemsel çalışma, yüksek GI gıdaların infertilite riskiyle ilişkili olduğunu bulmuştur.

Polikistik over sendromunun yüksek insülin seviyeleri ile ilişkili olduğu göz önüne alındığında, rafine edilmiş karbonhidratlar durumu daha da kötüleştirebilir.

Daha fazla lif yiyin

Lif, vücudun fazla miktarda hormondan kurtulmasına yardım eder ve kan şekerini dengede tutar. 

Yüksek lifli gıdaların bazı örnekleri şunlardır; kepekli tahıllar, meyveler, sebzeler ve fasulye. Bazı lif türleri, bağırsakta bağlanarak aşırı östrojenin alınmasına yardımcı olabilir.

Aşırı östrojen daha sonra atık bir ürün olarak vücuttan çıkarılır. Bir çalışma, günde 10 gram daha fazla tahıl lifi yemenin, 32 yaşından büyük kadınlar arasında % 44 daha düşük infertilite riski ile ilişkili olduğunu buldu. 

Ancak, lif hakkındaki kanıtlar biraz karışık. 18-44 yaşları arasındaki 250 kadının başka bir çalışmasında günde önerilen 20-35 gram lif yemek, anormal ovulasyon döngüsü riskini yaklaşık 10 kat daha yükseltti.

Protein kaynaklarını değiştirin

Bazı hayvansal proteinlerin (et, balık ve yumurta gibi) bitkisel protein kaynakları (fasulye, fıstık ve tohumlar gibi) ile değiştirilmesi infertilite riski ile bağlantılıdır. Bir çalışmada, etten alınan daha yüksek proteinin, yumurtlamalı infertilite gelişiminde % 32 daha yüksek bir şans ile bağlantılı bulundu.

Öte yandan, daha fazla bitkisel protein tüketilmesi infertiliteye karşı koruma sağlayabilir. Bir araştırma, toplam kalorinin % 5’i hayvansal protein yerine sebze proteinden geldiğinde, infertilite riskinin % 50’den fazla azaldığını gösterdi. 

Bu nedenle, beslenmenizdeki et proteininin bir kısmını sebze, fasulye, mercimek ve fındık proteiniyle değiştirebilirsiniz.

Yağlı süt için

Düşük yağlı süt gıdalarının yüksek miktarda alınması infertilite riskini artırabilirken, yüksek yağlı gıdalar onu azaltabilir. 

Büyük bir araştırma, yüksek yağlı sütlerin günde birden fazla veya haftada bir defadan az tüketmenin etkilerini inceledi. 

Her gün bir ya da daha fazla yağlı süt tüketen kadınların infertil olma ihtimalinin % 27 daha düşük olduğunu buldular.

Multivitamin kullanabilirsiniz

Multivitamin alan kadınların, yumurtlamalı kısırlığa yakalanma olasılığı daha düşük olabilir. 

Aslında, kadınlar haftada 3 veya daha fazla multivitamin tüketirse, yumurtlamalı infertilitenin riskini % 20 azaltabilir. 

Bir çalışma, multivitamin alan kadınların infertilite riskinin % 41 daha düşük olduğunu buldu. Hamile kalmaya çalışan kadınlar için, folat içeren multivitamin özellikle yararlı olabilir.

Başka bir araştırma, yeşil çay, E vitamini ve B6 vitamini içeren bir ilave maddenin gebelik şansını artırdığını ortaya koydu.

Böyle bir takviye kullanım sonucu üzerinde üç ay sonra, kadınların % 26’sı gebe kaldı, buna karşılık takviyeleri almayanların sadece % 10’u gebe kaldı.

Aktif olun

Egzersizin, doğurganlığı artırmak da dahil olmak üzere sağlığımız için birçok yararı vardır. Hareketsiz bir yaşam tarzı infertilite riskini artırır. 

Obez kadınlar için hem orta hem de yoğun fiziksel aktivite, kilo kaybıyla birlikte doğurganlık üzerinde olumlu bir etkisi olmuştur.

Ancak, önemli olan aşırıya kaçmamaktır. Aşırı yüksek yoğunluklu egzersiz aslında bazı kadınlarda düşük doğurganlık ile ilişkilendirilmiştir. Aşırı egzersiz vücudun enerji dengesini değiştirebilir ve üreme sistemini olumsuz olarak etkileyebilir.

Büyük bir gözlemsel çalışma, infertilite riskinin, aktif olmayan kadınlarla karşılaştırıldığında, her gün yoğun olarak egzersiz yapan kadınlar için 3.2 kat daha fazla olduğunu tespit etmiştir.

İşte birkaç orta düzeyde aktivite örneği:

Aerobik Aktivite

Kalbin ve ciğerlerin daha hızlı çalışmasını sağlar. Tempolu yürüyüş, koşu, yüzme veya dans.

Kas Güçlendirme

Merdiven çıkma, ağırlık çalışması, yoga.

Anaerobik Aktiviteden Kaçının

Anaerobik aktivite, kısa süreli, yüksek yoğunluklu egzersiz olarak tanımlanır. Bu, sprint ve zıplamayı içerir.

Yüksek yoğunluklu egzersiz doğurganlık için risk oluşturabilir.

Rahat olun

Stres seviyeniz arttıkça hamile kalma şansınız azalır. Bunun nedeni muhtemelen stresli hissedildiğinde ortaya çıkan hormonal değişikliklerdir. 

Stresli bir işe sahip olmak ve uzun saatler çalışmak hamile kalmanın süresini de uzatabilir.

Stres, kaygı ve depresyon doğurganlık kliniklerine devam eden kadınların % 30’unu etkiler. Destek ve danışmanlık almak anksiyete ve depresyon düzeylerini düşürebilir, bu nedenle hamile kalma şansını artırabilir.

Kafeini azaltın

Kafein döl verimini olumsuz yönde etkileyebilir. Bir çalışma, günlük 500 mg’dan fazla kafein tüketen kadınların hamile kalmaları için 9,5 aya kadar daha uzun süre bekleyebileceklerini belirledi. 

Yüksek kafein alımı gebelik öncesinde de düşük yapma riskinin artmasına neden olabilir. 

Sağlıklı bir kiloda kalın

Ağırlık, doğurganlık için en etkili faktörlerden biridir. Aslında ya kilolu ya da fazla kilolu olma, artan kısırlık ile ilişkilidir. Büyük bir gözlemsel çalışma, ABD’de infertilitenin % 12’sinin düşük kilolu olma nedeniyle olduğunu ve % 25’in aşırı kilolu olmktan kaynaklandığını belirtmektedir.

Vücutta depolanan yağ miktarı menstrual fonksiyonu etkiler. Aşırı kilolu ve fazla kilolu olan kadınların daha uzun siklus uzunluğu vardır, bu da gebe kalmayı zorlaştırır. Hamile kalma şansını artırmak için kilo vermeyi deneyin.

Demir alımını artırın

Demir takviyeleri ve bitki bazlı gıdalardan gelen non-heme demir tüketimi, infertilite riskini azaltabilir. 

438 kadın içeren bir gözlem çalışması, demir takviyeleri alanların infertilite riskini % 40 daha düşük bulmuştur.

Non-heme demir infertilite riskinin azalmasını sağlar. Hayvansal yiyeceklerden gelen heme demirin, doğurganlık düzeylerini etkilemediği belirtilmektedir.

Bununla birlikte, eğer demir seviyeleri normal ve sağlıklı düzeydeyse, demir takviyelerinin tüm kadınlara tavsiye edilip edilemeyeceğini teyit etmek için daha fazla kanıt gerekmektedir.

Alkolden uzak durun

Alkol tüketimi doğurganlığı olumsuz yönde etkileyebilir. Ancak ne kadar alkolün bu etkiye neden olduğu belli değildir.

Büyük bir gözlemsel çalışma, haftada 8 içkiden fazla içmenin hamile kalma süresinin uzamasına neden olduğunu belirtti. 7.393 kadınla yapılan bir başka çalışmada, yüksek alkol alımının kısırlık ile ilişkili olduğu bulundu.

Fermente edilmemiş soya ürünlerinden uzak durun

Bazı kaynaklar soya içinde bulunan fitoöstrojenlerin hormon düzeylerini etkileyebileceğini ve doğurganlık sorunlarına neden olabileceğini ileri sürmektedir.

Birkaç hayvan etüdü, erkek sıçanlarda soya tüketimini düşük sperm kalitesiyle ilişkilendirmiş ve dişi sıçanlarda doğurganlığı azalttığını belirtmiştir.

Bir hayvan araştırması, az miktarda soya ürününün bile erkeklerde cinsel davranış değişikliklerine neden olduğunu buldu.

Ancak, soyanın insanlar üzerindeki etkilerini inceleyen çok az çalışma vardır ve daha fazla kanıt gereklidir. 

Ek olarak, bu olumsuz etkiler genellikle sadece fermente edilmemiş soya ile ilişkilidir. Fermente soya genellikle yemek için güvenli kabul edilir.

Meyve suları ve smoothie için

Meyve suları ve smoothieler, insanların katı gıdalardan alamayacakları bol miktarda besin almalarına yardımcı olabilir.

Bazen günde üç öğün yemek, günlük olarak ihtiyacınız olan yeterli beslenmeyi sağlamaz. Meyve suları ve smoothie içmek, sağlıklı beslenmeye yardımcı olabilir.

Ayrıca lezzetlidirler ve bol miktarda antioksidan, vitamin ve mineral içerirler.

Böcek ilaçlarından uzak durun

Böcekleri ve yabani otları öldürmek için kullanılan kimyasallar doğurganlığı etkileyebilir.

Çalışmalar, erkek doğurganlığını azaltabileceğini ve kadın doğurganlığını olumsuz etkileyebileceğini göstermiştir. Yumurtalık fonksiyonunu engeller ve adet döngüsünü bozabilir.

Sigara içmekten kaçının

Sigara içmekten kaynaklanan toksinler bir kadının yumurtalarına zarar verebilir ve implantasyon sürecini engelleyebilir.

Ayrıca yumurtalıkların yaşlanmasına da neden olabilir.

Başka bir deyişle, 30 yaşında sigara içen bir kadın, 40 yaşındaki bir kadına ait yumurtalıklara sahip olabilir – bu nedenle 30 yaşında doğurganlık azalır.

Su, limon ve yeşil çay

Doğurganlığı iyileştirmenin bir diğer önemli anahtarı da susuz kalmamaktır.

Serviks, vücudumuzdaki diğer mukuslara benzer şekilde servikal mukus üretir.

Susuz kalmak, vücudun herhangi bir yerindeki mukusun kurumasına neden olabilir.

Vücudun su ihtiyacını karşılamak, doğurganlığı artırabilecek olan servikal mukusun miktarını ve kalitesini artıracaktır.

Her gün bir bardak suya yarım limon eklemek de doğurganlığı artırabilir. Limon, C vitamini ve bol miktarda antioksidan içerir. Bu, toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olacaktır.

Yeşil çay içmek de doğurganlık için önemlidir. Daha hızlı hamile kalmaya yardımcı olabilir.

Bol miktarda antioksidan içerir ve araştırmalar son zamanlarda kadınlarda doğurganlığı artırmak için yeşil çayın önemli olduğunu buldu.

Doğal takviyeler kullanabilirsiniz

Bazı doğal takviyeleri kullanmak doğurganlığı artırmaya yardımcı olabilir. Bu takviyeler şunlardır:

Maca

Maca, Peru’nun merkezinde yetişen bir bitkiden geliyor. Bazı hayvan çalışmaları doğurganlığı artırdığını keşfetti ancak insan çalışmalarının sonuçları karışık. Bazıları sperm kalitesinde iyileştirmeler bildirirken diğerleri ise hiçbir etki bulamamıştır.

Arı poleni

Arı poleni gelişmiş bağışıklık, doğurganlık ve genel beslenme ile ilişkilendirilmiştir. Bir hayvan çalışmasında, arı poleninin, gelişmiş sperm kalitesi ve erkek fertilitesi ile ilişkili olduğu bulundu.

Propolis

Endometriozisli kadınlar üzerinde yapılan bir araştırma, günde iki kez arı propolisinin alınmasının 9 ay sonra hamile kalma oranının % 40 daha fazla olduğunu ortaya koymuştur.

Arı sütü

Doğurganlığa fayda sağlayabilecek arı sütü, amino asitler, lipitler, şekerler, vitaminler, demir, yağ asitleri ve kalsiyum ile doludur ve sıçanlarda üreme sağlığını iyileştirdiği kanıtlanmıştır.

Doğurganlık sorunu mu yaşıyorsunuz? Bunun üstesinden gelmek için ne gibi yöntemler denediniz? Bu konudaki tecrübelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.

Yazıyı Paylaşın!!!

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir